ATLAR TEPİŞİYORLAR OLAN TAYLARA OLUYOR

ABONE OL
18:50 - 11/02/2023 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Büyük İskender ve Sinoplu Diyojen arasında yaşanan rivayeti bilmeyenimiz yoktur.

Büyük İskender bir gün Korinthos’a, günümüzdeki adıyla Sinop’a gelir ve hakkında çok şey duyduğu o garip filozofu yaşadığı yerde görmek ister.

Diyojen’in bir konutu yoktur, sokaklarda yaşar.

O sabah da açık bir alanda yatmış güneşlenmektedir.

Kendisine doğru gelen kalabalığa, yattığı yerden biraz doğrulup bakar.

İskender öne çıkar ve kendini tanıtır:

„Ben büyük kral İskender’im.“

Diyojen yanıtlar:

„Ben de köpek Diyojen’im.“

İskender, yerde yatan Diyojen’e, kendisinden bir isteği olup olmadığını sorar kibirle.

Diyojen; hiç istifini bozmadan, “Evet, gölge etme yeter!” diye yanıtlar bu kibirli soruyu.

Bunu neden mi yazdım?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesinden AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a;

„Çekil sarayına, millet kucaklaşarak sorununu çözer!“ diyerek sesleniyor.

Duyunca yukarıda yazdığım rivayeti anımsadım.

Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na göre AKP Genel Başkanı ve Cumhura Başkan Erdoğan algı operasyonuyla sorumluluktan kurtulmak istiyor. Türkiye Cumhuriyeti’ni tek başına yöneten Erdoğan’ın bölgede yapılması zorunlu olanları yapmakta çok geç kaldığını söylüyor. Bu  geç kalmanın deprem bölgesindeki yurttaşlarımıza çok büyük acılar yaşattığını ileri sürüyor.

Bu geç kalmanın çok canın kurtarılmasına,  göçük altından sağ çıkarılamamalarına yol açtığı görüşünü dile getiriyor.

O nedenledir ki ona; „Gölge etme!“ anlamına gelen yukarıdaki çağrıyı yapıyor.

Deprem Bölgesi’nde yaşanan koordinasyonsuzluğun, eşgüdümsüzlüğün nedeni olarak da onu suçluyor.

Kılıçdaroğlu yönetimi;

“İktidar olayı çözme konusunda güçlü irade ortaya koyamadığı için yaşanan sorunlar derinleşiyor. Bizim belediye başkanlarımız kısa süre içinde bütün engellemelere karşın halka ulaşmışsa, devasa Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetiyorsun, neredesin sen?

Çekil sarayına otur!

Bırak bu millet kucaklaşarak tüm sorunu çözer.

Türkiye seferber olmuş durumda. İktidar sorunu çözme konusunda irade koyamadı ortaya.” sözleriyle eleştiriyor.

Yapmak zorunda olduğu hiçbir şeyi gereği gibi yapmayan, yapamayan yönetimi asrın felaketi algısının ardına saklanmakla suçluyor.

Bütün bu olumsuzlukları yaşarken bölge halkı, kurtarma çalışmalarına yurtdışından katılan, Maraş merkezli depremlerde en büyük yıkımlardan birinin yaşandığı Hatay’da yürütülen kurtarma çalışmalarına destek veren Almanya ve Avusturya kurtarma ekipleri güvenlik gerekçesiyle kurtarma çalışmalarını askıya alıyor, durduruyorlar.

Kurtarma çalışmalarını neden durdurduklarına dair APA haber ajansına konuşan Avusturya Silahlı Kuvvetleri’nden Yarbay Pierre Kugelweis, “Bir hayat kurtarmanın beklenen başarısının güvenlik riskiyle makul bir ilişkisi yok. Türkiye’de gruplar arasında artan bir saldırganlık var. Ateş açılabilirdi.” sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını.

Almanya’dan gelen kurtarma kurumunun sözcüsü Stefan Heine, Hatay’da güvenlik durumunun yakın zamanda değiştiğini, farklı gruplar arasında giderek daha fazla çatışma haberleri geldiğini,  ateş de edildiğini, ekibinin güvenlik sağlanana kadar ana kampta kalacağını ve Türkiye’deki yetkililerin güvenliği sağlamasının ardından çalışmalarına devam edeceğini söylüyor.

Bu iki ülkenin kurtarma ekiplerinin aldıkları bu karar da bölgede yürütülen çalışmalarda bir eşgüdümün, bir koordinasyonun olmadığını seriyor gözler önüne.

Ne yazıktır ki; bir kaos yaşanıyor oralarda.

Olan da deprem felaketini yaşayan bölge halkına oluyor.

Ülkemizde, kifayetsiz muktedirin  yönetiminde her işi yüzümüze, gözümüze bulaştırıyoruz.

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.