ATGB Berlin, Cemevi´nde Uğur Mumcu`nun doğum gününü kutladı

ATGB Berlin, Cemevi´nde Uğur Mumcu`nun doğum gününü kutladı

ABONE OL
13:39 - 30/08/2020 13:39
ATGB Berlin, Cemevi´nde Uğur Mumcu`nun doğum gününü kutladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya`nın başkenti Berlin`de Geleneksel olarak her ayın ikinci pazartesi günü Türk Alman İşverenler Birliği TDU’da mesleki toplantılar düzenleyen Avrupa Türk Gazeteciler Birliği ATGB Berlin Teşkilatı, bu kez 22 Ağustos Cumartesi günü Berlin Cemevi’nde biraya geldi. Kurumsallaşma çalışmaları kapsamında Cemevi’ni ziyaret eden gazeteciler, değerli gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun da doğum gününü kutladı.

ATGB Berlin Teşkilatı üye toplantılarının önemli bir maddesi olan ve gerek medyadan gerek topluma düşünce önderliği yapan isimlerin medya ile ilişkilerini, hatıralarını paylaştığı “Medyanın Canlı Tanıkları” bölümünün bu ayki konuğu Berlin Alevi Toplumu – Cemevi Başkanı Dr. Yüksel Özdemir idi.

Cemevi Başkanı, içinde bulunduğumuz Muharrem ayının, orucunun Aleviler için ne anlama geldiğini ve 250. sayıya ulaşan Alevilerin Sesi Dergisi’nden YOL.TV’ye medya ile ilgili anılarını, Berlin Cemevi dahil Almanya Alevi teşkilatlanmasındaki dernekçilik çalışmalarını ATGB mensuplarıyla paylaştı.

“BİZİM İÇİN MUHARREM AYI, ON İKİ İMAMDAN ÇOK PİR SULTAN, NESİMİ, HALLAC-I MANSUR DEMEKTİR”

Dr. Yüksel Özdemir, Aleviliğin İslam’dan çok daha önce var olan kadim dinlere dayandığını belirterek, bu iddiasını ilgili dinlerde bulunan ve Alevilikle örtüşen sembol ve ritüellere dayandırdı. Özdemir, bu nedenle Aleviliğin İslam’ın içindeki bir mezhepten ziyade bir inanç biçimi olduğunu savundu. Berlin Cemevi Başkanı, Aleviliğin İslamlaşan Anadolu’da hayatını sürdürebilmesi için, İslam’ın içinden sembol isimler seçtiğini ve ezilenlerin yanında olma prensibinden kaynaklı tercihini Hz. Ali, onun aile efradı ve on iki imamdan yana kullandığını öne sürdü.

Dr. Yüksel Özdemir, zaman içinde bu tercihlerin yerleştiğini ve gerçek inançları arasında kafa karışıklığı yarattığını şu sözlerle ifade etti: “Alevilerin olmazsa olmazlarından biri tek eşliliktir. Bunun dışı yol düşkünlüğüdür. Ama şunu biliyoruz ki, yaşamış olan on iki imamın hepsi çok eşliydi. Sırf bu özellikleriyle bile Anadolu Aleviliği’nin içine girme şansları yok. Peki, biz Muharrem ayında yas tutuyor ve on iki imam orucu tutuyoruz. Bu aslında asimilasyonun bir neticesi ve bizim için Muharrem ayı, on iki imamdan çok, davası için acı çekmiş, katledilmiş Pir Sultan, Nesimi, Hallac-ı Mansur demektir.”

“MUMCU, DÜRÜST VE KORKUSUZ DURUŞUYLA GAZETECİLERİN PİRİDİR”

Toplantının ikinci bölümünde Berlinli gazeteciler, Uğur Mumcu ile ilgili anılarını ve onun mesleklerinde yarattığı etkiyi konuştular. Gazeteciler, Mumcu’nun dürüst ve korkusuz duruşuyla “gazetecilerin piri” olduğunu dile getirdiler.

ATGB Berlin Temsilcisi Ali Yıldırım, Mumcu’nun ölümünün ardından bir grup tercüman arkadaşıyla beraber onun hatırasını yaşatmak ve onu Almanya’da Alman okuyucuya da tanıtmak, yayınevlerinin dikkatini Uğur Mumcu’ya çekmek için, Mumcu’nun eserlerinden bazı bölümleri Almanca ’ya çevirmeye karar verdiklerini anlattı.

Bunun için Mumcu’nun kitaplarını basan eşi Güldal Mumcu ile çocukları Özgür ve Özge Mumcu tarafından kurulan um:ag Uğur Mumcu Araştırmacı Gazeteciler Vakfı’na başvurduklarını belirten Yıldırım, vakfın kendilerine Uğur Mumcu’nun kitapların özeti ve aralarında Aziz Nesin, Emin Çölaşan ve Server Tanilli gibi isimler tarafından kaleme alınmış bir tanıtım metni şeklindeki bir çalışmayı ilettiğini söyledi. Ali Yıldırım, arkadaşları Ömer Tulgan ve Bülent Yener ile gönüllü olarak bu çalışmayı Almancaya kazandırdıklarını, um:ag Vakfı’nın da bu metni kitaplaştırması sonrasında Uğur Mumcu ve eserlerinin Alman okurlar tarafından da tanınmasına katkı sağladıklarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Aynı şekilde Berlin Cemevi Başkanı Dr. Yüksel Özdemir de Uğur Mumcu’nun ilkeli duruşuna dikkat çekerek, inandığı ilkeler uğruna bedel ödemiş, Nesimi, Pir Sultan gibi Mumcu’nun da Aleviler nezdinde özel ve kutsal kabul edildiğini vurguladı.

“MEDYA ARACILIĞIYLA DÜNYADAKİ ALEVİLER BİRBİRLERİYLE BAĞLANTIYA GEÇEBİLDİLER”

Toplantının son bölümünde Alevi teşkilatlanmasında medyanın rolü masaya yatırıldı. Dr. Yüksel Özdemir, Almanya’ya geldiği ilk yıllarda kendisinin de katkı sağladığı “Al Gül” dergisi ve açık kanalda yayın yapan “Al Canlar TV” programı sayesinde Alevi vatandaşlara ulaşarak bir kampanya başlattıklarını kaydetti. Özdemir bu sayede toplanan yüklü meblağ ile geçmişte kilise olan Cemevi binasını satın alabildiklerini ve bugünkü faaliyetlerini yürütebildiklerini ifade etti. 250. sayıya ulaşan “Alevilerin Sesi Dergisi’nden de söz eden Cemevi Başkanı, böylece uzun soluklu, kesintisiz bir şekilde Alevi vatandaşların bilgilendirilmesinin sağlandığını söyledi.

Özellikle YOL.TV’nin satelliten yayınıyla dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Alevilerden haberdar olduklarını ve onlarla bağlantıya geçtiklerini belirtti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Alevi olduğunu öğrenmelerinin de YOL.TV’nin katkıları sayesinde olduğuna işaret eden Özdemir, KKTC ile karşılıklı heyet ziyaretlerinde bulunduklarına dikkat çekti.

Toplantının ardından Berlinli gazeteciler Cemevi’nin davetlisi olarak Muharrem orucu açma yemeğine katıldılar ve Cemevi’nin büyük salonunda oruç açan Alevi vatandaşlarla birlikte sohbet ettiler.

(Kaynak: Özlem Coşkun – KADINCA.eu)

Fotoğraflar: Hüseyin İşlek, Münir Bağrıaçık, Süleyman Selçuk ve AYPA

 

 

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.