AT İZİ- İT İZİ 

ABONE OL
22:01 - 21/11/2020 22:01
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yukarıdaki başlık geçen hafta, dünyanın gündemine bomba gibi düşmesine rağmen Türkiye Medyasının yüzde doksan beşini oluşturan saray medyasının göremediği, (!) duyamadığı (!) bir instagram’dan alınmıştır. 

Şahsım Devletinde ekonominin ve demokrasinin ‘’PİK’’ yaptığını kasıla kasıla, tuluat yapan Berat Albayrak, sarayın onayı ile etkisizleştirilmek istenmesine -AKP iktidarı döneminin ‘’emriniz olur’’ kuralına– uymayarak istifa etme kararı, sarayı hem öfkelendirmiş hem de korkutmuştu. 

Geçen haftaki yazımda, ‘’AKP’de istifa kuralı yoktur, Şahsım Devleti emreder ümmet istifa eder. Derken ‘’anlı-şanlı İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Uşak, Nevşehir Belediye Başkanlarının istifalarını Erdoğan istedi, onlar ağlaya ağlaya istifa ettiler’’ Örneğini vermiştim. 

Damat Berat’ın buyruğundaymış gibi bilinen yandaş medya, onun militanları gibi bilinen, kardeşinin kontrolündeki Pelikancıların bile Damat Berat’ın çığlığını görmezden, duymazdan gelmişti. 

Hatta Damat Berat’ın Twitter hesabının dondurulmasına rağmen pes etmeyip instagram’dan istifasını dik duruş olarak nitelememe bazı okurlar ‘’Berat’ı aklıyor’’ diye eleştirdiler.

Aslında ben yazıma yorum yapan okurlarla pek polemiğe girmem. 

Bu okurlarımdan biri sonradan ‘’yazının tamamını değil, girişteki özet kısmını okuduğum kısımdaki satırdan yanlış düşünmüşüm’’ özel notunu okuyunca, özete göre de yorum yaptıkları nedeniyle başta motivasyon olsun diye yazdığım özet notunu artık yazmamaya karar verdim.

Ancak buna rağmen yine de bu yanlış anlaşılmanın açılımını yapmak istiyorum. 

Bu ‘’görmedim-duymadım-bilmiyorum’’ oyununu oynayan o yandaş, kalemini, vicdanını satmış yaratıkların aksine bu isyan çığlığı ortaya çıktığında, birçok hukukçu, araştırmacı, siyaset bilimcilerinin düşüncelerini ve yorumlarını inceledim. 

Çoğunluk, bu yansız ve duygusallıktan uzak yorumlarında, onların (özellikle Salim Şen) Berat Albayrak’ın ‘’vuruşarak ayrıldı’’ bazılarının (Berat testiyi kırdı’’) gerçeğini göz önüne almıştım.

Halbuki, Türkiye’de her alanda, her konuda tek karar verici zatın Şahsım Devleti Erdoğan olduğunu

Mehmet Metiner bile bilir.

12 Eylül Faşizminde gözaltında ‘’Bir imamın şarapla yıkanmasını’’ işkence olarak nitelememe kendilerini solcu, yurtsever olarak gösteren kişiler beni; ‘’şeriatçı’’ diye suçlamaya kalkmışlardı. 

Aynı hatayı 1978 yılında ben yapmıştım.

Uğur Mumcu’nun, silah kaçakçılarının Sosyalist Bulgaristan’da barındırıldığını hem makalelerinde hem de kitaplarında yazmasına HDF’nin Münih Halk Derneğinde (MHD) karşı çıkmış, ‘’O yazıları Uğur Mumcu değil; Ilıcaklar, Kabaklı’lar yazsın!’’ Diye eleştirmiştim. 

Çok sakin bir şekilde, ‘’sosyalist bir ülke bu kaçakçıların, uyuşturucu tacirlerinin üssü olamaz!’’ Yanıtından sonra, bazı örnekler vererek beni utandırmıştı. 

O günden sonra çok iyi ilişkilerimiz oldu.

HDF’nin bütün etkinliklerine katılmış, Berlin’deki HDF Kurultayında o tarihi konuşmasından üç ay sonra katledilmişti. 

Şahsım devletin baş belası sadece Trump ya da Biden ve Putin değildi. 

Kendisini birçok badireden kurtaran, tek adam olmasına en büyük katkıyı veren, Devlet Bahçeli vardı. 

 Bahçeli’yi: ‘’Buda kılıklı. Allah yüzünden nuru silmiş, nefsi için bu davaya hizmet etmiş insanların bu kutlu davadan çoğunu tecrit ettin.’’ Hakaretlerini sıralamakla yetinmemiş

Erdoğan’a da:

‘’Kasımpaşa’da doğan Rize Potamya asıllı sayın Recep Tayyip Erdoğan…’’ Diye hakaretleri sıralayan kişi; karısını öldürten, cinayetler işleyen, mafya bozuntusu Alaattin Çakıcı idi.

O Mafya bozuntusunu hapisten çıkarmak için Bahçeli’nin baskısıyla özel af çıkartan da Erdoğan’ dı.

Bahçeli, Berat Albayrak’ı bile saf dışı bıraktıracak kadar saraya sözü geçiyordu. 

Berat Albayrak bir Egemen Bağış olmadı, bence de vuruşarak çekildi.

Bunu vurgulamak, onun her yaptığını onaylamak anlamına gelmez. 

Berat Albayrak’ın muhatabı AKP değil Erdoğan’dı: 

‘’Beş yıldır sürdürdüğüm bakanlık görevimi sağlık nedeniyle artık devam edemeyeceğim. Zamanımı uzun süre ihmal ettiğim annem, babam, eşim ve çocuklarıma ayıracağım. At izinin it izine karıştığı,

Hak ile batılı ayırt edilemeyen bir süreçten geçiyoruz. Bana ülkeme ve ümmete hizmet etme fırsatı veren Rabbime hamdolsun.

Allah sonumuzu hayreylesin.’’

Bu isyanın Erdoğan’a en ağır bir darbe vurduğunu göremeyenler, Berat Albayrak’a vurarak hedef saptırıyorlar. 

Şahsım devleti- Bahçeli ortaklığı gelecek seçimlerde sandığa gömüleceklerini bildikleri için her türlü yasadışı yolları deneyeceklerini muhalefetin de artık bilmesi ve ona göre mücadele etmesi gerekir. 

Erdoğan-Bahçeli ortaklığının, iktidarı tekrar almaları için güçleri yetmeyecek.

Son umut Alaattin Çakıcı ile Sedat Peker gözüküyor.

Yeniden çözüm sürecine dönüp, Apo’yu da salıverirlerse

Kürt oyları da çantada keklik

Aydınlık ve Ulusal Kanal

Türkiye’ye pek uğramıyorlar artık.

Uygur Türklerinin Çin’e ihanetine takılırken

Erdoğan methiyelerini de unutmuyorlar.

Bazı dostlar yine kızacak ama

Berat’ın dediği gibi:

Sahiden At izi it izine öylesine karışmış ki!

Yıldız AKALIN

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.