ARZUHAL

ABONE OL
19:26 - 16/01/2021 19:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sayın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Babanın ‘’ceberut’’ bir baba olduğunu, daha 4-5 yaşlarında ayağından astığını, babanı yatıştırmak için ayakkabılarını öptüğünü, İmam Hatip Okulunda da öğretmenlerinden dayak yediğini sizin ağzınızdan yazıldı, anlatıldı. (*1)

Yaşça sizden büyüğüm, siz doğduğunuzda ben sekiz yaşındaydım.

Çocuk yaşta uygulanan bu tür baskılar, insanları gelecekte acımasız yapar.

Bu aile içi şiddetin sonuçları sonucu siyasetinizde de görülmekte.

‘’Rabia için gözyaşı dökerken, 14 yaşında öldürülen Berkin Elvan’ı yuhalatıyorsunuz.’’ (**2)

Hele çocuk yaşlarda yoksulluk en çok çocukları etkiler.

Ya zenginliğe düşman ya da zengin olabilmek için her yolu mubah sayan bir kişilik kazandırır.

Okul harçlığını çıkarmak için, satılmayan bayat simitleri çok ucuza alıp, annenle buharda ısıtıp tazesinden biraz daha ucuza satarak para kazanmayı o yaşlarda öğrenmişsiniz.

Siyasete atılırken parmağındaki yüzüğü gösterip; ‘’bu yüzükten başka bir servetim olursa, bilin ki Erdoğan hırsızlık yapmıştır.’’ Demiştiniz. (***3)

(Bugün, dünyanın en zengin politikacıları arasında olmanızın bir açıklamasını henüz yapmadınız.)

Siz yaşlarda bir tür kazı-kazan oyununu yapan arkadaşım, her kazınacak yer için beş kuruş aldığı oyunda, kazınan, boş çıkarsa verilmesi gereken gofretleri vermezdi.

Elde kalmış gofretleri Pazar yerinde köylülere ‘’mayasıla, ülsere birebir’’ diye birlikte satarken, babam tarafından kulağımdan yakalanıp ‘’ yaptığından utanmıyor musun?’’ Azarından sonra, ticaretin benim işim olmadığını anladığım o günü utanarak hatırlarım.

Cumhurbaşkanı olarak, Anayasanın 103 ve 104. Maddesine göre ‘’namusun üzerine tarafsız olacağınıza’’ yemin etmenize rağmen, başbakanlığınız dönemindeki saldırgan üslubunuzu bırakmayarak, muhalefete hakaretleri sürdürürken, sizi sadece eleştirenlere bile cumhurbaşkanına hakaret etti diye hapis ve tazminat davalarınızın sayısı binlere ulaştı. (****4)

Şimdi tarafsız bir cumhurbaşkanı olarak tüm karşıtlarınıza hakaret etmeyi sürdürüyorsunuz.

Böyle bir üslup T.C. Başbakanına hele Cumhurbaşkanına yakışmaz.

Bir Cumhurbaşkanı olarak, bütün vatandaşların devlete, siyasete güven duygusunu yerleştirmek için birleştirici ve güven verici adımlar atmanız gerekir.

Çocukluk ve gençliğe adım attığım 1950-60 döneminde ayrışmayı camilerin bile siyasi partilere göre ayrıştığı dönemini içim sızlayarak anımsarım.

O günleri anlatan fıkrayı hiç unutmadım:

Bir öğle namazı kılınırken, camiye gelen biri saf tutup yanındakine sorar: ‘’Sünneti mi, Farzı mı kılıyorsunuz? ‘’ Namazda konuşmak namazı bozacağından yanıt alamaz. Bir diğerine sorar, yine yanıt alamaz. Adam; ‘’bu cami karşı partinin camisi’’ diye düşünüp; Farz ise Farz niyetine, Sünnetse Sünnet niyetine muhannete lanet olsun! Allahüekber’’ deyip namaza devam eder.

Bugün yine aynı ayrıştırmayı yaşıyoruz.

‘’Yukarıda Allah var, görev yaptığım camide asla içki içilmedi’’ diyen İmamı sürgüne gönderirken, bugünlerde siyasi parti militanı imamlar dönemini yaşıyoruz.

Bu nedenle birçok dindar namazını camide değil, evinde kılmakta.

Ülkesini ve dünyayı seven, inancı ve kökeni ne olursa olsun insanları ayırım yapmadan başkalarını da kendi gibi gören bir eğitimci olarak, çevrenizdekilerin önermeye korktukları bir-kaç önerim var.

Siyaseti spor gibi bir yarışma gibi görmeniz gerekir. Karşındakileri düşman değil, aynı amaçla yarıştığınız birer rakip olarak görmeyi denesiniz hem ülke gerilmez hem de gerçekler gizlenemez.

Bu adımı önce Cumhurbaşkanı olarak siz atmalısınız.

Dedikoduları, şaibeleri önlemek için şeffaf bir yönetim göstermeniz gerekmektedir.

Yine kamuoyunda konuşulan sizinle ilgili suçlamalar yanlış, yalan, uydurma olabilir.

Bu suçlamaları ‘’yalan, iftira’’ diyerek reddetmek yerine savaşta bile her şeyin konuşulup-tartışılarak gerçeklerin ortaya çıkarıldığı Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisi’nde önergeler, araştırılarak gerçekler ortaya çıkarılmalıdır.

AKP ve MHP oylarıyla ya da nöbetçi parti savcı ve hakimlerince reddetmek kuşkuları artırır.

Bu nedenle hem yurtiçinde hem de dışarıda Türkiye’nin itibarını korumak için:

-Cumhurbaşkanı olmak için gereken Üniversite diplomasını meclise ve kamuoyuna sunmalısınız.

-17-25 Rüşvet ve yolsuzluk suçlamaları için meclisçe açıkça araştırılmayı sağlamalısınız.

-Sıfırlama telefon tapeleri tarafsız uzmanlarca gerçek ya da montaj olup olmadığı incelenmelidir

MİT TIRLARI ile gönderilen silahların Türkmenlere mi, ÖSO’ya mı gönderildiği incelenmelidir.

-15 Temmuz Darbe girişiminin önceden bilinip bilinmediği ve Darbe girişimi süreci raporu kamuoyuna açıklanmalı ya da yeniden Meclis Araştırması yapılmalıdır.

-FETÖ Borsası Meclis Araştırılması ile sonuçlandırılmalıdır.

-Rahip Brunson Davasında ‘’Bu can bedende kaldığı sürece papaz dışarı çıkamaz’’ dedikten sonra yargı karar vermeden ABD’ye gönderilmesinde Trump’ın tehdidinin sonuçları araştırılmalıdır.

-TSK’nin PKK’ya karşı yapılacak Suriye müdahalesinde ABD Başkanı Trump’un mektubunda belirttiği gibi: ‘’Aptal olma, seni perişan ederim, ailenin malvarlığını açıklarım.’’ Tehdidine karşı ABD’ye bu suçlamaya karşı sessiz kalma tavrınızı bırakarak, ‘’ne biliyorsan açıklamazsanız namertsiniz’’ diyerek resmen açıklama istemeniz sadece şahsınızın değil bir T.C. Cumhurbaşkanı olarak tüm yurttaşlarımızı da rencide eden bu saygısızlık ortadan kaldırılmalıdır.

Böylece dünya ve ülke kamuoyunda ülkemizin ve şahsınızın aklanmasına katkınızı bekler

Gereğini saygılarımla arz ederim.

Yıldız AKALIN

 

( *1)  Ahmet İnsel

24 Mayıs 2015 Pazar: Tayyip Erdoğan’ın şiddete maruz kalmasaydı.

(**2) Gezi Direnişinde gençlere ‘’Saldırıya emri ben verdim’’ demiştiniz. 

(***3) YouTube (Erdoğan’ın yüzüğü) 

(****4) Bahçeli ile birbirinize ettiğiniz hakaretler. (Bunları yazmaya terbiyem izin vermiyor.)

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.