KARANLIĞIN SONU

ABONE OL
23:03 - 22/11/2020 23:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP iktidarının geldiği sonuç: ,,ŞAHSIM DEVLETİ’’. Şahsım devletinin sistemsizliği, ucubeliği, tek kişiye dayalı otokratik yönetmeye çalışması tükenmişliğinin sonucunu kaçınılmaz kılıyor. Şahsım Devleti Başkanı AB’ye mesaj gönderiyor: ,,Kendimizi başka yerlerde değil Avrupa’da görüyor, geleceğimizi birlikte kurmak istiyoruz.’’ diyor.

Nasıl olacak?

AKP iktidara gelirken AB’ye girme yolundan sapma olmayacak dememiş miydi?

AKP iktidara geldiğinde, Avrupa ülkelerinden, liboşlara, dogmatik solculara kadar kimler desteklemedi ki?

Aydınlanmayı anlamamazlıktan gelen veya açıkça karşı çıkan çıkarcı, herkes-herkesim AKP’ye kredi açtı. Oysa AKP’nin siyasal islamcı bir parti olduğunu bilmeyen yoktu.

AKP iktidarı boyunca neler olduğunu hepimiz biliyoruz: Eğitim tarikatların kucağına itildi, özgürlükler kaldırıldı, düşünen yargılanıyor- hapse atılıyor, ekonomi iflas etti.

Partili Başkan, başa döndü, etrafa vaatlar vermeye çalıştığı sırada, devletin işine mafya karışıyor, muhalefet liderine en aşağılık şekilde saldırıyor, eğitimde dincileşme hızı devam ediyor, tarikatlar yuvalarında nesilleri zehirlemekten geri durmuyor.

Devlet, çağdaş olma yolundan çıkarılmış, otokratik şahıs devletine evrilmiş, kimle nasıl, hangi yolda birlikte olacaksınız?

Avrupa’nın sömürgeci yüzüyle birlikte olmayı hayal ediyorsanız, size yedirmezler, kendileri yerler.

Avrupa’nın aydınlanmacı yüzüyle: Karl Marx, Voltaire, Montaigne, Sartre, Russell’lerle olmayı, bu halinizle zaten aklınızdan geçiremezsiniz…

Amacınızın tek bir olasılığı kalır, iktidarınızdan ne pahasına olursa olsun inmemek, ama ineceksiniz, başka yolu yok.

Bakın Avrupa’nın insanlık için gelişen yüzü ne diyor: ,,Aldatmaya ve aldanmaya en elverişli şeyler bilmediğimiz şeylerdir. Bir defa, görülmedik şeylere insan nedense kolay inanır, sonra da, üzerlerinde konuşmaya, düşünmeye alışık olmadığı için, bunlara kolay kolay karşı da koyamaz. Bu yüzden insan en az bildiği şeye en çok inanır.,, MONTAIGNE-Fransız düşünür.

,,Şahsım’’ devletine dönüşmenizi sağlayan toplumsal sosyolojik gerçekler değil mi, bu sözler?

Kemalist aydınlanmacılığı, tepeden inmeci, baskıcı, jakobenlik diye yargılamadınız mı? Ümmetçilik anlayışınızdan milim sapmadan, damadınızın görevinden affını isterken bile ümmetçiliğe vurgu yapması gericilik için yeterliyken… Yani velhasıl gericiliğin gemisini tam yol ilerlettiğiniz rotasından saptırmadan nasıl olacak iktidarı yürütmeniz?

Bunlara kimse inanmıyor, sizde inanmıyorsunuz.

Muhalefet güçlendirilmiş demokrasinin ne demek olduğunu somut bir şekilde anlatmalı;

Devletin dininin olmadığı, ümmetleşmenin devleti yönetenlerin söylemesinin yasaklandığı, laik devlet bağlamında laik eğitimin yasalarla güvence altında olacağı ve ödünsüz uygulanacağı, yargının bağımsız olduğu, adaletin sağlandığı, özgürlüklerin tam anlamıyla korunduğu bir anayasa ancak güçlendirilmiş parlamenter sistemin kurulmasını sağlayabilecektir.

Zekeriye Uçar

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.