0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Rusya’nın Türkiye’ye açmasıyla turizm sektöründe moraller düzelirken, Antalya ekonomisinde pandemi etkilerinin devam ettiği, iş dünyasının talep ettiği Nefes Kredisinin ise 110 milyon liradan 150 milyon liraya ulaştığı belirtildi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Haziran ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, müzik yayınlarının saat 24.00’te kesilmesi kararını eleştirdi.

Müzik ve eğlence olmadan turizmin olmayacağını belirten Çetin, şöyle devam etti.

‘’Normal yaşama dönüyoruz. Pandemi bitti havasına kapılarak tedbiri elden bırakmamalıyız. Dış pazarda sezonun uzamasını ve geceleme sayısının artmasını, iç pazarda bayram tatilinin canlanma yaratmasını ümit ediyoruz. Hedefimiz sezonu mümkün olduğu kadar iyi geçirmektir.

Müzik yayınlarının 24:00’te kesilmesi kararı üyelerimizin şikayet etmelerine neden oldu. Her şeyde normale dönülürken, aşılamada bu düzeye gelmişken bu kısıtlama anlaşılamamıştır. Müzik ve eğlence olmadan turizm olmaz. Bu işletmeler akşam 22.00’den sonra çalışmaya başlıyorlar, 24.00’de kapanma çalışmamak anlamına gelir. Çevreyi rahatsız etmeyen müzikli yerler kısıtlanmamalıdır.’’
-Antalya ekonomisi için pandemi bitmedi
Antalya ekonomisi için pandeminin bitmediğini ifade eden Çetin, Rusya pazarının açılmasının bir nebze kurtarıcı olduğunu söyledi. Davut Çetin, şöyle devam etti.

‘’Turizm rakamlarında 2019 yılının yarısını geçersek kendimizi şanslı sayacağız. Antalya ekonomisinde sorunlar bitmemiştir. Kredi desteği talebi devam ediyor. Büyük bir çaba harcayarak yeni bir Nefes Kredisi programı başlattık. Antalya için başlangıçta 100-110 milyon lira öngörmüştük, çok talep gelince 140-150 milyona kadar çıktı. Birçok ilde kredi limiti doldurulamadı. Düşük faizli kredi talepleri sürekli devam ediyor, ama enflasyon oranı ortada. Bankaların da geri dönmeyen kredi sorunu artıyor.’’

Tek ekonomi, tek turizm bölgesi yok

Ekonomide yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sürekli uyarmaya çalıştığını anımsatan Çetin, ‘’Artık Türkiye ekonomisi, Antalya ekonomisi iyi veya kötü diye bir şey söylenmesi mümkün değil, çünkü artık bir tek ekonomi yok. Kapanan işyerlerimizi konuşurken Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. Geçen yıl en büyük 500 sanayi firmasında ortalama kar artışı yüzde 55 oldu. Beş aylık ihracat hem Türkiye hem Antalya olarak yüzde 37-38 oranında arttı. Bazı firmalar ihracata mal yetiştiremiyor, konteyner sıkıntısı vardı, iyice arttı’’ dedi.
Turizm bölgelerinin birbirinden çok farklı olduğunu dile getiren Çetin, şöyle konuştu.

‘’Artık bir tek turizm sektörü yok, Belek turizmi farklı, Kemer turizmi farklı, Kaş-Kalkan, Alanya farklı, Antalya kent merkezi farklı. Belek golf otellerinde sorun yok, ama Kaş-Kalkan’da İngiliz turist yok, Alanya’da Alman turist yok gibi…’’

Geceliği 5 bin Euro’ya süit oda

Konaklama sektöründe fiyatlarda çelişkili rakamlar yaşandığına dikkat çeken Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü.
‘’Geceliği 5 bin Euro olan süit satmak, haftalık kirası 5 bin Euro olan villa satmak kolay, ama 100 Euro’ya oda satmak zor. Emlak piyasasında 1 milyona ev satmak zor, ama 10-15 milyonluk evi satmak daha kolay. Dolayısıyla ekonomi ve sektör dediğimizde artık bu farklara dikkat etmeliyiz.

Ekonomide büyük şirketler ve küçük şirketler arasında uçurum açılıyor. Şimdi girdi maliyetleri ve enflasyon arttıkça gelir ve kar uçurumu daha fazla büyümektedir. Turizmde ve piyasada sıkıntı olduğu açık, ama ne olursa olsun, bardağın dolu tarafına bakalım. Sektörde dayanma gücünü tüketmiş şirketlerimiz var. Fiyatları düşürerek müşteri çekmeye çalışanlar var.’’

Konaklamada fiyat-maliyet

Konaklama sektöründe belirli büyük oteller ve az sayıda butik-marka otel dışında ciddi bir fiyat-maliyet baskısı yaşandığına dikkat çeken ATSO Başkanı Davut Çetin, sözlerini şöyle tamamladı.
‘’İngiltere ve Almanya paket turlarında bir haftalık kişi başı fiyatı uçak dahil 400 Euro ile 1200 Euro arasında değişiyor, ama 400-500 Euro’ya satılan yatak sayısının da çok olduğunu görüyoruz. Turizmde eskiden gıda ucuzluğundan yararlanırdık, her şey dahil turizm bu sayede gelişmişti. Şimdi gıda ve içki maliyetleri neredeyse oda maliyetinin üzerine çıkmakta. Turizmde gıda ve içki fiyatları bu kadar yüksek olursa turizmde istediğimiz yerlere gelemeyiz. Bu nedenle Hükümetin gıda başta olmak üzere girdi maliyetlerinin düşmesi için çok daha kapsamlı adımlar atması zorunludur.’’