0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Almanya’daki Türk kökenli siyasiler toplandı

Alman Körber Vakfı öncülüğünde bazı Türk kökenli politikacılar tarafından 2004 yılında oluşturulan "Partilerüstü Türk Kökenli Milletvekilleri Ağı" temsilcileri, Hamburg Eyaleti Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulundu

Hamburg’daki Körber Vakfı salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Scholz, farklı partilerden göçmen kökenli milletvekili ve belediye meclisi üyelerinden oluşan ağın, göçmenlerin politik katılımı açısından önemli oluğunu ifade ederek, Hamburg Eyalet Meclisinde bulunan 6 göçmen kökenli milletvekilinin az olduğunu söyledi.

Scholz, "Hamburg’da 121 milletvekilinden 6’sı göçmen kökenli. Bu, toplam milletvekillerin yüzde 5’i demek. Hamburg nüfusunun yüzde 25’i göçmen kökenli. Bu oran ile mukayese edildiğinde bu sayı elbette az. Ancak geçmişe bakıldığında bu konuda ilerleme sağlandığına inanıyorum. Göçmen kökenli daha fazla politikacının mecliste yer alması için çaba harcayacağız" diye konuştu.

Göçmenlerin topluma uyumu konusunun, Hamburg’da merkezi bir konu olduğunu, bu nedenle Hamburg’da uyum bakanlığı kurulduğunu ifade eden Scholz, Hamburg’un Altona ilçesinde 1970’li yıllarda Hint kökenli belediye meclisi üyesinin Almanya çapında bir ilki teşkil ettiğini, bunun, kentin liberal ve dünyaya açık tarihiyle bağlantısı olduğunu söyledi.

Hamburg eyaleti olarak, Almanya’da doğan ve doğrudan çifte vatandaş olan göçmenlerin, 18 ile 23 yaşları arasında iki vatandaşlıktan birini seçmek zorunda bırakıldığı "Opsiyon modeli" adı verilen uygulamanın kaldırılması gerektiğine inandıklarını da kaydeden Scholz, Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile Hür Demokrat Parti’nin (FDP) bu uygulamayı savunmasına rağmen, Federal Eyalet Temsilciler Meclisi’nde (Bundesrat) bu konuyu sürekli gündeme getireceklerini ifade etti.

Alman vatandaşlığına geçenlerin sayısının son yıllarda azaldığına dikkati çeken Scholz, gerekli şartları yerine getirenlerin Alman vatandaşlığına geçmesi için "Hamburg Benim Limanım – Almanya Benim Evim" sloganıyla başlatılan vatandaşlık kampanyasını da sürdüreceklerini belirtti.

Ülkede yaşayan tüm göçmenlere yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkının verilmesi gerektiğini de savunan Scholz, uyumun merkezi konusunu eğitimin oluşturduğunu ve küçük yaşlardan itibaren eğitim alınabilmesi için önceki hükümet döneminde yapılan kreş zammını geri aldıklarını ve anaokullarında öğle yemeklerinin ücretsiz olacağını söyledi.

Göçmenlerin, ailelerinin sosyo-ekonomik durumundan bağımsız olarak en iyi eğitimi almalarını istediklerini ifade eden Scholz, Hamburg’da tam gün eğitim veren okulların yaygınlaştırılması ve okulların eğitim kalitesinin artırılması için her türlü çabayı harcayacaklarını kaydetti.

Almanya Çalışma Bakanı olduğu dönemde Almanya dışında alınan diplomaların bu ülkede tanınması yönünde bir kanun tasarısı hazırladığını ve mühendis olan birinin sırf diploması tanınmadığı için taksi şoförlüğü yapamayacağını belirten Scholz, bu kişilerin diplomalarının Almanya’da tanınması için çaba harcayacaklarını, ayrıca göçmen kökenli işletmeleri de destekleyeceklerini sözlerine ekledi.

PARTİLERÜSTÜ TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLLERİ AĞI’NIN GÖRÜŞLERİ  

"Partilerüstü Türk Kökenli Milletvekilleri Ağı"nın sözcülüğünü yapan Stuttgart Belediye Meclisi Üyesi Ergun Can, 2004 yılında kurulduğu günden beri bu ağa katılan milletvekillerinin ve belediye meclisi üyelerinin sayısının her geçen gün arttığına dikkati çekerek, göç politikasının partiler üstü bir konu ve göçmen kökenli politikacıların uyum konusunda olduğu gibi diğer alanlarda da aktif olması gerektiğini söyledi.

Siyasi partilerde daha fazla göçmen kökenli politikacının yer alması için Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) federal düzeyde parti yönetimi için getirmeyi kararlaştırdığı yüzde 15 oranındaki göçmen kotasını da savunan Can, "Elbette sadece kota ile bu sorunu çözemeyiz. Daha fazla göçmen kökenli politikacının siyasi partilerde yer alması doğal yaşamın bir parçası olmalı. Sadece uyum bakanlıklarının oluşturulması yeterli değil. Müsteşar ve diğer yönetici kademelerde de göçmen kökenlilerin sayısı artırılmalı. Sadece göçmenlerin ilerlemesi için değil, toplumun birlikte şekillenmesi için başarılı bir göç politikasına ihtiyaç duyulmaktadır" dedi.

SPD Federal Meclis Üyesi Aydan Özoğuz da prensip olarak kotaya karşı olmadığını ve kotayı desteklediğini belirterek, "Yüzde 15 olsun olmasın, amaç göçmenlerin politikada sayısını artırmak olmalı. Daha önce de kadın kotası tartışılmıştı. Bu konuda çok başarılı olundu. Her göçmen politikada başarılı olacak diye bir zorunluluk da yok. Göçmenlerin politikadaki sayısını artırmaya yönelik her çözüme destek veririm" diye konuştu.

SPD Bremen Eyalet Meclisi Üyesi Şükrü Şenkal ise partilerde göçmen kotası uygulanmasını yanlış bulduğunu ifade ederek, "Göçmen kotası uygulaması ile politikacıların milletvekili seçilmesinden sonra damgalanacağını düşünüyorum. Bu bir baskı anlamına gelecek. Yeteneğine, başarısına ve yapılan çalışmalara göre parlamenter seçilmeli. Almanya’nın demografik gelişimine bakıldığında zaten göçmen kökenli politikacıların meclislerde temsil hakları artacak. Hatta bu oran yüzde 15’i de geçecek" dedi.

ha-ber.com / Süheyla KAPLAN / Hamburg