ALMANYA`DAKİ İSLAM TARTIŞMALARININ ALTINDA YATAN IRKÇILIĞA DİKKAT

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

ALMANYA`DAKİ İSLAM TARTIŞMALARININ ALTINDA YATAN IRKÇILIĞA DİKKAT

Almanya`da iki hafta önce yeni hükümet kuruldu, bakanlıklar belirlendi. 
Hükümet daha icraata başlamadan hükümetin küçük ortağı Başbakan Merkel’in kardeş partisi CSU (Hristiyan Sosyal Birliği) nun genel başkanı olan yeni İçişleri Bakanı Bavyeralı Horst Seehofer’’ İslam Almanya’ya ait değil ‘’ dedi ve yeniden bir İslam tartışması başlattı.
Seehofer`i bu nedenle sol, sosyal demokrat ve yeşil politikacılar sert biçimde eleştirince Seehofer de daha sonra ‘’ tabii ki ülkemizde yaşayan Müslümanlar ülkemizin parçasıdırlar ama biz bir Hristiyan ülkesiyiz öylede kalacağız’’ diyerek açıklamasında biraz düzeltme yaptı. 
Seehoferi bu nedenle eleştirenlerin kervanına Başbakan Merkel de katıldı ve Seehofer`in tam tersi ‘’Almanya’da Müslümanlar ve Müslümanlık var’’ diyerek ona ince bir ayar verdi.
Daha sonra Seehofer`e aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinden ve bir önceki hükümette Ulaştırma ve Dijital Yapılanma Bakanı olan ve şu anda CSU`nun Federal Meclisteki Eyalet Grubu Başkanı Alexander Dobrind ten destek geldi.
AfD`nin başkan yardımcısı, ırkçı çıkışlarıyla tanınan sivri dilli politikacı Alexander Gauland ta hatırlayacak olursak 2015 yılında ‘’ İslam belki en erken iki yüz yıl sonra buraya ait olacaktır’’ demişti.
Yine 2010 da o zaman Alman Cumhurbaşkanı olan CDU lu Christian Wulff ta ‘’ İslam Almanya ait’’ dedikten kısa bir süre sonra 700 Euro kendisine kredi alımında haksız avantaj sağladığı için yeni seçildiği makamından olmuştu. 
Medyadan, sokakta, işyerinde görüyor duyuyoruz Avrupalıların bir kısmı burada yaşayan, her geçen nüfusu artan kültürleri, gelenekleri farklı olan Müslümanlardan dolayı endişeliler.
“Kimliklerinin, geleneklerinin bu son yabancı güç olarak tanımladıkları İslam nedeniyle tehlike altında olduğunu gören sağcı, muhafazakâr ya da ırkçı Avrupalılar “İslam dünyasında demokrasi yok, devlet ve din işleri ayrı değil, İslam’da hiç reforma gidilmedi, Din direkt devlete ve toplumsal yaşama müdahale ediyor’’ diyorlar.
Bunu iddia edenlerin partisi AfD son seçimde Parlamentoya 96 Milletvekili soktu yani yüzde 16’nın üzerinde oy aldı.
İslam’ın, Müslümanların Alman toplumuna uyum sağlaması mümkün değil diyen bu zihniyetin amacı birazda üzüm yemek değil bağcıyı dövmek gibi geliyor bana.
Tüm bu açıklamaların temelinde Adamların refahı kendi dinlerinden, kültürlerinden olmayan insanlarla paylaşmak istememesi ve AfD ye giden oyları tekrar kazanma manevrası yatıyor.
Ama bu ülkede beş kuşaktır, 60 yıla yakındır yaşayan 4 milyon küsur nüfusa sahip bir Türkiyeli kitlesi ,5-6 milyon toplam Müslüman nüfusu var. Bunu nereye koyacağız?
Bu insanların anneleri, babaları, dedeleri savaş sonrası burada en ağır işlerde çalışıp Alman ekonomisini ayağa kaldırdılar.
Müthiş bir genelleme görüyorum bu tip kışkırtıcı açıklamalarda. Çünkü İslam içerisinde farklı mezhepler, farklı sosyal sınıflar var.
Ayrıca her Müslüman İşidlimi , Salafistmi hayır. 
Evet dilini, dişini bilmediğin ‘’önce gurbet sonra vatan’ ’olan bir coğrafyada yaşamak, ayrımcılık, dışlanmak bazen bazı kesimleri daha muhafazakâr, dindar yapabiliyor.
Ama insan Alman Anayasasına saygı duyuyor, işine gücüne gidiyor, çocuklarının eğitimiyle ilgileniyorsa bırakalım Camisine, Cem evine, Kilisesine, Sinagoguna gitsin ibadetini yapsın.
Din artık sosyal bir realite, olgu arkadaşlar. İster kabul edelim ister etmeyelim.
Doğru veya yanlış bugün Almanya’da en çok üyesi olan, insanların yöneldiği Dernekler, Çatı örgütleri İnanç Kurumlarıdır Alevi ya da Sünni fark etmiyor.
Bize aslında Ortodoks, fanatik olmayan aydın Müslüman lazım. Modernleşme, Avrupai yaşam tarzı İslam için ne bir tehdittir nede ona ihanettir. İnsan sosyal ve kültürel kimliğini koruyarak ta pekâlâ buralara uyum sağlayabilir.
Tabii ki burada da uyum sorunu yaşayan, kızını spor dersine, yüzmeye, sınıf gezisine yollamayan aşırı dindar insanlar var.
Ama bunlar gerçekten küçük bir azınlık.
Genellemek ve tüm Müslümanları genel, toplu şüpheli göstererek sanık sandalyesine oturtmak son derece mantıksız bir şey.
Bu nedenle ne olursa olsun hem burada yeni Mölln ve Solingen facialarının olmaması, NSU cinayetlerinin olmaması, ırkçı, faşist saldırılara karşı hem de İslam ülkelerinde akan kanın durması için, belki şu anda ütopi olacak ama Müslümanlar bir an önce birleşmelidir.
Bu tip politikacılara ve onların hedef gösteren açıklamalarına dur diyebilmenin tek yolu ise tüm (Müslüman) Göçmenlerin ortak yanlarını ön plana çıkarıp, ortak çıkarlarını tespit edip, kendi can güvenliklerini düşünüp bir araya gelmesi ile mümkün. 
Müslümanlar mutlaka birleşmeli. ‘’ Sadece bu ırkçı, Anti İslami söylemlerle mücadele de Terörle mücadelede değil, ekonomik, sosyal, kültürel … vs. her alanda sıkı bir iş birliğine girmeli. Artık yeni sayfa açılmalı.” Bu asla yaşadığımız ülke ya da topluma karşı cephe açma değil, ırkçılığa karşı savunma ve ortak, birlikte mücadele çağrış, refleksidir. Bizim sorunumuz ırkçı ve fanatiklerle ama her iki taraftan da.. 
Almanya’da Katolik ve Protestan acil, önemli ve özel durumlarda birleşmiyor mu?
Bunun içinde burada ve İslam ülkelerinde insanların öncelikle hoşgörü ve demokrasi kültürüyle farklılıklara saygılı yetişmesi, eşit haklar vermesi bilime, buluşa yönelmesi gerekli. Yoksa Batılıyla rekabet şansın yok, hemen hemen sıfır.
Bugün Almanya’da topyekûn Müslümanları dışlayan politikacıların Ortadoğu’da dökülen kanda eli, Egede, Akdeniz’de sulara gömülen insanların ölümünde parmağı, suçu var. 
İnsanları o ülkelerin yönetimlerindeki maşalarıyla mezhepsel ve etniksel sorunları körükleyerek birbirine düşüren, kırdıran, silah satan, sonrada savaşta yerle bir olan şehirlerin yeniden inşasını alan kim bunlar değil mi?
Artık gerçekleri konuşmamız, yazmamız, direnmek için birleşmemiz lazım.
Türkiye’yi zamanında dışlayıp AB ye almayan ülkenin kaderiyle oynayan Helmut Kohl, Chirac, Sarkozy ve birazda Merkel değil mi? Yani bunlarında günah defteri çok dolu çok.
Aşk ile…
Mehmet Tanlı
Günün Sözü: Zorluklar, başarının değerini arttıran süslerdir. Moliere

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.