AKP’NİN VE RTE’NİN MİSYONU YENİ TÜRKİYE!

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yazının başlığındaki misyon sözcüğünün sözlük anlamına bakalım önce.

Sözlük; misyon için, “Bir kimseye ya da bir kurula verilen özel görev” diyor.

Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana ‘Yeni Türkiye’ kavramını ya da özlemini dile getiriyor.

Onun diline pelesenk ettiği bu ‘Yeni Türkiye’ nemenem bir yeni Türkiye’dir?

Gelin, bu sorunun yanıtını arayalım birlikte.

Onun ‘Yeni Türkiye’sinin, Mustafa Kemâl’in kurduğu ‘Yeni Türkiye’ ile uzaktan ya da yakından hiçbir ilgisi yoktur. Bunun altını çizelim her şeyden önce.

Gazi’nin ‘Yeni Türkiye’sinde Osmanlı tarihe karışmış, gerçekten yeni bir Türkiye kurulmuştur.

Recep Tayyip’se Osmanlıyı yeniden canlandırdığı bir temel üzerine oturtacağı bir ‘Yeni Türkiye’ sevdasındadır.

Eski Türkiye; yurtta ve dünyada barışın egemen olduğu bir ‘Yeni Türkiye’dir.

Tek Adamın ‘Yeni Türkiye’sinde barışa yer yoktur. Ne yurtta ne de dünyada…

Eski Türkiye’de bağımsızlık denilince her alanda bağımsızlıktır söz konusu.

RTE’nin ‘Yeni Türkiye’sinde ülkede bağımsızlıktan söz etmek olanaksızdır.

Eski Türkiye’de egemenlik kayıtsız, koşulsuz ulusundur.

Tek Adam’ın ‘Yeni Türkiye’sinde egemenlik o Tek Adam’ın iki dudağının arasındadır bugün.

Eski Türkiye’de eğitimin amacı, ereği; ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür yeni nesiller’ yetiştirmektir.

Tek Adam’ın ‘Yeni Türkiye’sinde bu amaç; ‘dindar ve kindar’ bir nesildir.

Eski Türkiye; laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletidir.

Reis’in ‘Yeni Türkiye’sinde laiklikten söz edebilir miyiz? Sosyal bir devlet midir onun ‘Yeni Türkiye’si? Demokrasinin ve demokratikliğin -d’sinden eser kaldı mı?

Ya hukuk devleti özelliği?

Hak – Hukuk – Adalet çığlıklarının ayyuka çıktığı bir ‘Yeni Türkiye’ onun ‘Yeni Türkiye’sinde.

Onun misyonunun ne olduğu Samuel Hantington’un şu sözleriyle apaçıktır:

“Türkiye; Atatürk’ün mirasını bilinçli bir şekilde reddedip kendisini İslam’ın bir lideri olarak tanımlamadığı sürece sorunlarını çözemeyecek. Türkiye; İslam’ın çekirdek devleti olmak için tarihe, nüfusa, orta düzey bir gelişmişliğe, ulusal birliğe, askerî yetenek ve geleneğe sahiptir. Gelgelelim, Atatürk’ün Türkiye’yi, net bir biçimde laik bir toplum olarak tanımlaması, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu rolü Osmanlı İmparatorluğu’ndan devralmasını önlemiştir.”

Misyon bu!

Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyeti yıkmak…

İslam’ın lideri olmak…

Ülkenin yönünü batıdan İslam dünyasına çevirmek…

Atatürk’ün mirasını, eksiksiz bir biçimde, reddetmek…

Bir de Paul Henze var bunların yol göstericisi.

O da şu herzeyi yemiş:

“Atatürkçülük öldü. Nakşîler, Nurcular ilericidir!”

Graham Füller diye, CIA’ın eski Ortadoğu Ajanı olan biri de var bunların akıl hocaları arasında.

Ona göre de:

“Kemalizm’in sonuna gelindi. Bu; iyi oldu. Dünyadaki tüm büyük liderler gibi Atatürk’ün fikirleri de ölecektir.”

Eski Türkiye(!); bunun bir deli saçması olduğunu 23 Nisan 2020 günü, saat 21.00 de tüm dünyaya bir kez daha haykırdı İstiklâl Marşımızı balkonlarından ve pencerelerinden, çocuğu, genci, orta yaşlısı ve yaşlısıyla.

İnsanın “Ha’stir lan dangalak!” diyesi geliyor.

Bu Füller; Yeni Türkiye Cumhuriyeti adlı kitabında AKP’sini yere göğe sığdıramıyor ve ona Tek Adam’ın ‘Yeni Türkiye’si için yol haritası çiziyor.

Bu saltanat ve hilâfet özlemiyle yanıp tutuşanların yol göstericileri işte bu kargalardır. Burnumuza sızlatan da bu bok kokusudur.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.