0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

20 sene bir ülkeyi yönetip, sonunda çıkmaza sokuyorsanız suçluyu da bulmak lazım.

Birinci suçlumuz, AKP genel başkanı Erdoğan.

Fakat bunu söylememiş olalım.

Sistemde bir aksaklık oluyorsa, iyi sonuçlar alınamıyorsa ekip “bozuk “diyebilirsiniz.

Siz genel başkana “beceremiyor “diyebilirsiniz, fakat ben demem.

Genel başkan çok iyi de, ekibi teknik anlamda “yaramaz “demek hepimiz için daha iyi olacaktır.

AKP genel başkanı Erdoğan diyor ki;

“Para civa gibidir. Sadece kazanmak için değil aynı zamanda güvene ve istikrara doğru kendine en uygun yeri bulur ve oraya gider. Adaletin bozulduğu yerde ekonomiyi, ekonominin çöktüğü yerde adaleti ayakta tutmak fevkalade zordur.”

Gayet mantıklı ve akıllı bir konuşma.

Başka ne demiş;

“Adaletle ekonomi arasında da çok yakın bir ilişki olduğunun altını çizerek, dünyada hukuk devletinin tüm kurum ve kurallarıyla çalışmadığı her yerden ciddi yatırımcıların, ciddi girişimcilerin uzak durur”

Özetlersek, adaletin olmadığı ve hukuk devletinin tüm kuralları ile çalışmadığı yerlerden yatırımcı kaçar diyor.

Bu lafı doğru.

Bizden yatırımcı kaçtığı için, döviz yükseliyor, enflasyon yükseliyor. Yüksek enflasyona karşı gelecek faizi vermeyince de, borç sarmalına giriyorsunuz.

AKP genel başkanı Erdoğan bu söylediklerini anlamadan kâğıttan okumuşsa mesele başka, anlayarak söylemişse ekibinde bir “bozukluk “var.

Kadrosu çok kaliteli işini bilir insanlardan oluşuyorsa, hatayı kendisinde arayacak. Ya da sürekli çevresindekileri değiştirerek, “bunlar yetersiz” görüntüsü verecek. Normal memleketlerde bu kadar sık merkez bankası başkanı değişmez.

“Bir de kendisini değiştirse, öyle denesek “diyebilirsiniz, fakat ben demem.

Bu kadar kötü sonuçların bir suçlusu olması lazım. AKP döneminde bu ülkenin tüm siyaseti suçludur. Her kes bu işin gitmeyeceğini biliyor fakat kazanımlarını kaybetmekten korkuyor.

Hükümet korkuyor, muhalefet korkuyor.

Milyonları çalanda para için susuyor, üç kuruş sosyal yardım alanda. Namuslusu da işini kaybetmemek için susuyor. İmam bile Allah için doğruları söylemekten se, maaş için susmayı tercih ediyor. Var mı “bu enflasyonda üç kuruş emekli maaşı ile geçinilmez” diyebilecek bir imam.

Ülkesi için canını verip düşman işgalinden kurtaran bir dedenin, sosyal yardım için ya da ihale için Vatanını satan torunları olacağı hiç aklınıza gelir miydi?

Her kes satmıyor da, satanı da var yani.

Bereketli olsun.