AKLIMIN “ZEKATINI” VERİYORUM!

ABONE OL
01:38 - 13/03/2021 01:38
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Zira “zekât” ta arınma vardır. Kişinin arınması için kendisinden, malından bir şeyleri vermesi gerekir.

Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için dağıtması gereken kısmından bahseder.

Şimdi bir kişinin malı zenginlik sayılıyor ise, zekâsı neden sayılmasın. Sermayesi akıl olan onlarca insan tanıdım. Geçimini aklı ile sağlıyor. Zengine malından, zeki insana da aklından zekât düşer mi diye diyanetten bir açıklama bekliyorum. Okumuş insanların çevrelerindeki cahillere doğruları anlatması gerekmez mi?

-Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: “İhtiyaçtan artakalanı.”  Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz.

İhtiyaçtan arta kalan mal dağıtılmalı ise, ihtiyaçtan arta kalan akıl neden dağıtılmasın? Fakiri doyurmak kadar, akıl verip doğruya yönlendirmenin de sevabı var mıdır?

Bir yoksula balık vermek ne kadar sevapsa, balık tutmayı öğretmekte o kadar gerekli değil midir?

Doğruları yazıp vatana faydalı işler yapmanın ekonomik karşılığı yok günümüzde. Eğer bu kadar çalışmanın Allah katında da bir karşılığı olmayacaksa, kim kalemini satan yalaka basın hakkında kötü konuşabilir ki?

Satmış kalemi, yazıyor yalanları. Para desen çuvalla geliyor. Hava desen atmosferde yok yalakanın havası!

Şimdi doğruları para için satıp, Millete yalan söyleyip hırsızlarla birlikte olan bir köşe yazarı düşünün. Bu kadar yanlışın bir cezası olmayacak mı öbür tarafta.

Cezası olmayacaksa, takılın kafanıza göre. Yok cezası var ise satılmışlığın, bize de bir ödül gelecektir takdiri ilahiden. Dolayısı ile ya yalan cezasız kalacak ya da doğru ödülünü alacak. Doğru yazarak şansımızı bir deneyelim gene de.

Diyanetten açıklama bekliyorum. Doğruyu yazıp halkı yanlıştan uzak tutmanın bir faydasını görecek miyiz? Yoksa diyanetin gözünde satılmış medya ile bizim bir farkımız yok mu?

Hırsıza, arsıza karşı durup gerçekleri yazmanın bir faydasını görecek miyiz? Yoksa sadece ibadetler dikkate alınıp, namuslu yaşamamız değerlendirmeye alınmayacak mı?

Doğru yazmanın, namusun ve ahlakın öbür tarafta kıymeti yoksa, hiç kendimizi yormayalım. Fesliyi hasta yatağında ziyaret eden başkanın, bizim konuya da bir açıklama yapacak vakti olduğu kanısındayım.

Ben yazdığım doğru köşe yazılarının bu kapsamda dikkate alınacağı inancındayım. Yok doğrular dünyada bir fayda getirmediği gibi öbür tarafta da boşa gidecekse vebali açıklama yapmayan Diyanet işleri başkanının boynuna olsun.!

Siz gene de doğruları söyleyip aklınızın zekatını verin.

Güçsüzlere yardım edip, gücünüzün zekatını verin.

Hastalara yardım edip sağlığınızın zekatını verin. Doğru söyleyerek doğrularınızın, namuslu yaşayarak ahlakınızın zekatını verin. Kabul olmayacağını bilseniz de yapın bu dediklerimi.

Dindar değilseniz de insanlık için, kardeşlik için, daha güzel bir dünya için çevrenize yardım edin. Cennet hesabı yapmadan yardım etmek, iyiliklerin en büyüğüdür!

Diyanet başkanı da acil açıklama yapsın;

“Satılmış basında Cennete girecek mi? “

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.