0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu yazıyı meslektaşım ve öğretmenliğimin ilk yılında öğrencilerimden olan, benim gibi emekli öğretmen Ali Durdu’dan aldım.

Yukarıdaki resimlerin ilki de ondan.

İkinci resimde, çiçeklerini açan bir manolya ağacının yanında ben varım.

Resmi eşim çekti.

Şu sözü söyledim Ali’nin yazısındaki ve eşimin çektiği resimlere bakınca:

“Meğer ben ağaçları ne kadar çok seviyormuşum!”

Aşağıda Ali’den aldığım yazı var.

BİR AĞAÇTAN ON DERS

Adamın biri, bir ağacın gölgesinde, bir felsefe kitabı okuyordu.

Kitaptan okuduğu, sorular üstüne sorular adamın kafasını karıştırıyorlardı.

Başını kaldırdı adam ve ağaca baktı.

– Keşke bir ağaç olsaydım ve hiç düşünmeden yaşasaydım.

Ağaç birden dile geldi.

– Ben düşünmüyorum belki ama; düşünen insanlara o kadar çok ders verebilirim ki…

Adam heyecanla;

– Seni dinlemek isterim.

Ağaç konuşmaya başladı.

– At o felsefe kitabını elinden! Şimdi bana bak ve beni dinle! Sana on hayat dersi vereceğim.

-Tamam! dedi adam.

– Dinle o zaman!

1- Ağaç yaşken eğilir ya da doğrulur. Her şeyin bir zamanı vardır. Hayat öğrenme sürecidir. Ama; zamanlaması önemlidir. Siz de bilirsiniz ki; yaşlı köpeğe yeni oyunlar, yaşlı kurda yol öğretilmez.

2- Düşen ağaca balta vuran çok olur. O nedenle hayatta düşmemeye dikkat etmek gerekir. Güçlüyken gölgene sığınanlar, düşerken baltayı alıp sana koşarlar.

3- Bizi yok etmeye çalışan baltanın sapı bizdendir. Dış düşmandan korkmayın! İç düşman daha tehlikelidir. Sizin gibi düşünüp, size ihanet edecek insanlara dikkat edin! Dişi kıran pirince en çok benzeyen beyaz taştır.

4- Ulu çamlar fırtınalı diyarlarda yetişirler. İnsanı geliştiren, olgunlaştıran güçlüklerdir. Büyük adamlar; büyük engellerle karşılaşıp onları aştıkları için büyük adam olurlar. Büyük devletler; büyük badireleri atlatarak büyük devlet olurlar. Uçurtma; rüzgâr engelini aşmak için yükseklere çıkar. Engelleri fırsat bilmelisiniz.

5- Bir ağacın kökü ne kadar derinse, boyu o kadar yükseğe çıkar. Kökleri zayıf olan ağaçlar büyüklüğü taşıyamazlar. Onun için köklerinize sahip çıkmalısınız. Kökünü unutan ya da yok sayan bir ağaç ayakta kalabilir mi? Bir ağaç tüm gücünü kökünden alır. Sizin de tarihiniz olmazsa, geleceğiniz de olmaz. Tarihinizi unutur ya da yok sayarsanız, geleceğinizi nasıl inşa edersiniz?

6- Ağaç yapraklarıyla gürler. Bir insan da ailesi ve sosyal çevresiyle güzel olur, onlarla tamamlanır. Varlığını onlarla duyurur. O nedenle sosyal ilişkileriniz önemlidirler.

7- Hiçbir ağaç; acaba bahar gelecek mi? Çiçeklerimi açabilecek miyim diye düşünmez. Kök, gövde ve dallar görevlerini sabırla ve sessizce yaparlar. Siz de baharın gelmesini bekliyorsanız, görevinizi, hiç şamata yapmadan, sessizce, hakkıyla ve sabırla yapmalısınız.

8- Meyveli ağacı taşlarlar. Bilgili, becerikli, başarılı insanları kıskananlar çok olur. Hiçbir işe yaramayan, niteliksiz, silik insanlar kimsenin umurunda olmazlar. O nedenle, başarılı insanlar atılacak taşlara karşı dayanıklı olmazlarsa, başarılarını sürdüremezler.

9- Her ağaç kendi toprağında büyür. Ağaç; ancak, uygun toprağı bulması durumunda gelişmesini sürdürür. İnsan yetenekleri de öyledirler. Ağaç tohumu gibidirler. Uygun zemin bulurlarsa gelişirler, yoksa çürürler ve yok olurlar.

10- İnsan beşikten mezara değin ağaca gereksinir. Çocukken beşikte, öldüğünde mezarda bizimle berabersiniz. Bize, sürekli, odun gözüyle bakmayın! Biraz da ders alma gözüyle bakın! Sözü şöyle bitireyim, kulağınıza küpe olsun; her şey bir ağacı sevmekle başlar. Bundan böyle, bir ağacın yanından geçerken durun ve şarkımızı dinleyin!…

Adam; ağaca yeniden baktı ve “Aslında odun olan bu ağaç değil, benmişim meğerse!…”  diye düşündü

Girişte de belirttiğim gibi, ben; bu yazıdan ve bu ağaçtan aldığım derslerden sonra ağaçları neden bu kadar sevdiğimi de anladım.

Şimdi; çok daha güçlü inanıyorum ki; yaş ağaca balta vuran el onmaz!