AĞAÇLAR AYAKTA ÖLMELİ…

ABONE OL
14:12 - 25/05/2023 14:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bina yapmak için pek çok yerde ağaç katliamları devam ediyor. Dur-durak bilmeyen bu katliamların bedelini önümüzdeki gün ve yıllarda hep beraber ödeyeceğiz. Çünkü hiçbir binanın gölgesi asla bir ağacın gölgesi kadar huzur verici ve çevresine yararlı bir gölge olmayacak.

Atalarımızdan miras aldığımız bu yurdun kıymetini bilmedik, bilemedik, bilmemeye de devam ediyoruz. “Yaş kesenin başını keserim” diyen sultanların tehditleri de bilim adamlarının giderek daralan yaşam alanımızla ilgili vurguları da bir işe yaramıyor.

Evlerimizin önünde çocuklarımızın salıncak kuracakları, top oynayacakları, yaşlıların öğle sıcağında gölgesinde dinleneceği ağaçlara alternatif olanaklar nedeni ile ihtiyaç kalmamış olabilir. Ancak Dünyanın, hele-hele herkesin gözünü diktiği vatan topraklarında bizim ormana ve ağaca dünden daha fazla ihtiyacımız var.

Eskiden doğumda beşik yapacak, ölünce tabut yapacak tahta için ağaç dikmek ve bunu “Falanın ağacı, “Filanın” ağacı diye isimlendirmek bir ayrıcalıktı. Şimdi plastik, zilli beşikler var. Ölünce’ de zaten tabut falan gerekmiyor. Bir iş makinesinin açtığı çukura atılıveriyorsunuz olup, bitiyor…

***

Böyle bir Dünya’da yaşıyor olmaktan büyük bir üzüntü duyuyorum.  Şehir hayatının getirdiği yoğunluklar, toz, duman, daracık kaldırımlar, eğri büğrü sokaklar beni yıldırıyor. Çünkü ben, Arnavut kaldırımların kenarlarında suların akarken; at arabalarının yaklaşırken çıkardığı sesler ile büyüdüm.  Bizim oyun yerimiz dere boyu, kavaklık dibi idi.

Şimdi ne dere boyu kaldı ne de kavaklık…

Ya bir apartman katına hapsolduk ya da bodrum katına…

Musluktan akan suyu içemiyoruz. Garip bir kokusu var. Dağa bayıra çıktığımızda bir musluk veya pınar bulmak ne büyük nimetmiş meğerse… Hele kuşların doğaya bıraktığımız ekmek kırıntılarını gagalamalarını seyretmek ne büyük nimetmiş…

Dünyanın giderek ısındığı, ömrümüzün kısaldığı şu günlerde geride kalan ve yeni yetişen nesillere tek öğüdüm var ki, o da çocuklara ve torunlara dünyanın sadece şehirdeki koca, koca binalardan ve egzoz kokusu ile zehirlenen sokaklardan ibaret olmadığını göstermenin önemidir.  Eğer kuşu, ağacı, Sincap’ı sevmeyi, onların bu dünyanın sessiz bireyleri olduğunu anlatmayı başarabilirsek; mühendis, mimar, inşaatçı oldukları zaman ağaçları, ormanları yok etmekten, suları kirletmekten, insanların yüzecekleri sahillere ev ve fabrika kurmaktan vaz geçerler.

***

Londra’ya ilk kez gittiğimde şehrin kasveti, eski binaların garip yüzleri, sabah sisi ve nemli havası beni epey ürkütmüştü. Orayı iyi bilen bir arkadaşım bir gününü bana ayırıp şehrin içindeki park ve bahçeleri gezdirince bütün olumsuz düşüncelerim birer, birer silinmişti.  İlk gittiğimiz yer Bansa Gren ’de bir İzci parkı idi. Daha sonra alıp beni şehrin dışında kalan Gilwell Park’a götürmüştü. Daha sonra kendim kent haritasında yer alan, Londra’nın yoğunluğunun içine saklanmış pek çok yer keşfetmiştim. Sonrasında gittiğim her ülkede benzer manzaralar ile karşılaşmıştım. Hiçbirinde mangal sefası, yüksek volümlü müzik, çimlerin üzerinde güreş tutan tipler yoktu. Hatta öylesine ki, rengarenk çiçek ve bitkilerin arasında birkaç peny’e sandal kiralayıp; kuğularla birlikte gezebiliyordunuz.

Niçin bizim ülkemizde böyle yerler yok diye çok hayıflanmıştım.

Bugünde birkaç örnek dışında böyle yerlere rastlayamıyoruz.

Varsa yoksa müteahhitlere peşkeş çekilen ormanlar, halkın yararlanamadığı turistik otel yapılan sahiller, şehirlerdeki yeşil alanlara dikilen koca-koca binalar kaderimiz oldu.

Oysa zengin bir orman topluluğuna ve bitki çeşitliliğine sahip ülkemizde yakında güneş savarlar kurmak, kavurucu sıcaklardan korunmak için klimalara sığınmak gelecekte bizi yargılayacak çocuk ve gençlere bırakabileceğimiz tek miras olarak kalacak…

Haydi gelin, hep birlikte yine ağaç dikelim, yok ettiklerimizi geri kazanmaya çalışalım.  Bırakalım ağaçlar ayakta ölsün, kesilerek değil…

Ne dersiniz?

Taner TÜMERDİRİM

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.