0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ağzı olan konuşuyor… Neyin hakareti anlamak çok zor. Hadi anlat desen kem küm ederler.

Önce gözündeki çöpü göreceksin ki sonra başkasındaki mertekten söz edebilesin.

Hakaret arıyorsanız esas hakaretin ne olduğunu ben size hatırlatayım: Ne çabuk unuttunuz “Bakara, makara” diyen âdemoğlunu. Affedilir bir söylem miydi? O zaman şimdiki kadar gür çıkmamıştı sesler. Neden acaba?!!! Oysa şimdi bir başka âdemoğlunu şarkısında geçen “Âdem ile Havva” sözlerinden dolayı eleştirip topa tutuyorsunuz. Nedir esas mesele?

Konu aslında çok derin ve uzun, Kısaca üç-beş söz etmeden duramayacağım.

Âdem, sadece bir peygamberin adı mıdır? Hayır, insan demektir. Âdemoğlu dediğimiz kişilerin yani insanların, daha da açıkçası hem kadın hem erkeklerin cehaleti söz konusu değil midir? Hem de nasıl? Hele ki çok bildiğini zannedip ulema(!) geçinenler… Mangalda kül bırakmayanların yarısından çoğu (İyi niyetimden böyle dedim yoksa %90 diyecektim.) Kur’an meâlinden, tefsirinden bihaberdir. O çok bilmişler sanır ki Âdem ile Havva’ya yasak olan sadece o yedikleridir. Yediler, kovuldular, iş bitti öyle mi? Cahillik arıyorsanız işte budur cahillik. Oysa o yenmesi yasaklanan meyvenin, âdemoğlu var olduğu sürece gerçek söylenmek istenenlerin güncelliğini koruyan basit bir sembolü olduğunu düşünemezler. O yasak meyve yalandır söylemeyeceksin; haksızlıktır, yapmayacaksın; dolandırıcılıktır, hırsızlıktır, zinadır, yetim hakkıdır… Bunların yasak meyve olduğunu bileceksin ve bu yasak meyveleri yemeyeceksin ki o zaman adam olduğun anlaşılacak. İşte o zaman da Tanrı katında mübarek bir “Âdem” olursun. Kısacası dar görüşle at gözlüğünden bakmamış olmasalardı ve dahi biraz söylemlerin ardını okuyabilselerdi bu iki sözcüğün aynı anlama geldiğini de iyi bilirler ve bu gafilce açıklamaları gündeme getirmezlerdi.

Fakat işin aslına gelince helâl olsun… Kadının 5 yıl önce söylediği şarkıyı hortlatıp gündemi nasıl da alt üst ettiler. Bu zamana kadar aklınız neredeydi de şimdi sarıldınız? İşte bu da ayrı bir sanat. Siz sanatınızı konuşturuyorsunuz, bırakın da sanatçılar da kendi bildikleri sanatını konuştursun.

***

Hazır bu açıklamayı yapmışken “İş adamı” yerine “iş insanı” saçmalığını da unutmayalım. Ayrı bir yazıda ele almak gerekir ama ne demek istediğim az çok anlaşılmıştır.

***
Buradaki konuda saygısızlık değil cehalet söz konusudur. Ben size bir saygısızlık örneği vereyim de nasıl olurmuş görün. Sözümüzü onun bunun hatırına söylemek bize yakışmaz. Bildiğimiz doğruları yazmaktan, hakkın yanında durmaktan şaşmayız. Cumhurbaşkanına yapılan saygısızlığın, terbiyesizliğin nasıl olduğunu göreceksiniz. Ki biz buna dünden karşıyız. Cumhurbaşkanına yapılan saygısızlık, o ulusa yapılan saygısızlıktır. Kişiler gelip geçicidir. Seversiniz, sevmezsiniz o konu farklıdır. Önemli olan dürüst ve her zaman sözünün ardında durabilmektir. Vereceğim örnekteki söylemleri, yaklaşımı kabulllenmek mümkün müdür?

“Gazeteci Sedef Kabaş, katıldığı bir canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanlığı makamına hakaret etti. Kabaş’ın, hakaret içeren ‘Büyükbaş hayvan bir saraya girdiğinde o kral olmaz, o saray ahır olur.’ sözleri sosyal medyada tepki çekti.”*

 Yorum size kalmış. Olaylara mantık, bilinç ve sağduyu ile yaklaşılması gerektiğini unutmamak dileklerimle.

Saygılarımla

Tahsin MELAN

*Gazeteler