0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

‘AB’ye damsız girilmez’ sözü aklımızda

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği (AB) sürecinin en çok kadınların ve gençlerin önemsemesi gereken, onların önünü açacak bir süreç olduğunu söyledi

Bağış, Edit Bauer başkanlığındaki Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu heyetini Bakanlıkta kabul etti.

Bakan Bağış, kabulde yaptığı konuşmada, Avrupa Parlamentosu ”Türkiye’de Kadın Hakları” Raportörü Emine Bozkurt’un "Türkiye’de Kadınlar İçin 2020 Perspektifi" başlıklı raporunu incelediklerini belirterek, yine aynı çalışma için Bozkurt’la Eylül ayında Türkiye’de bir araya geldiklerini hatırlattı.

Bozkurt’un daha önce 2005 ve 2007 yıllarında da Türkiye’de kadın hakları konusunda raporlar hazırladığını anımsatan Bağış, son raporun da kendilerine yön vereceğini söyledi.

Kendilerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023 yılı perspektifini önemsediklerini belirten Bağış, herkes için daha yüksek standartlarda demokrasi ve ifade özgürlüğü istediklerini kaydetti.

Bağış, "Emine kardeşimizin ‘Avrupa Birliği’ne damsız girilmez’ sözünü hep aklımızda tutuyoruz. Ama maalesef Avrupa Birliği’nin kapısının önüne set çeken bazı sorumsuz görevlilerle de mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden Avrupa’da Türkiye’ye olan direnci, kadınlarımızın zarafeti ve kararlılığıyla aşacağımıza inanıyoruz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk kadınının siyasette önünü açmak konusunda reformlara imza attığını ifade eden Bağış, Emine Erdoğan’ın kadınların toplumdaki yerini güçlendirme konusundaki adımlarının da bütün dünya tarafından takip edildiğini söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in de bu konuda çok kararlı ve cesur çalışmaları bulunduğuna işaret eden Bağış, "Biz Avrupa Birliği sürecinde kadınlarımızla çok daha ileriye gideceğimize inanıyoruz. AB süreci en çok kadınların ve gençlerin önemsemesi gereken, onların önünü açacak bir süreçtir" dedi.

"Bugün gelinen noktadan memnun değiliz"

Kadın-erkek eşitliğini sağlamanın yolunun, kadınlar ve erkekler için toplumda farklı alanlar yaratmak değil, ortak alanları ortak kullanmayı başarmak olduğuna dikkati çeken Bağış, son 9 yılda kendilerinin devrim niteliğindeki reformlarla bunu sağlamaya çalıştığını kaydetti.

Türkiye’nin AB reform sürecinin özüne dönüş süreci olduğuna işaret eden Bağış, Türklerin özünde "Cenneti annelerin ayağının altında arayan" bir kültür bulunduğunu söyledi.

Türkiye’deki kadın haklarının gelişim sürecini anlatan Bağış, "Bugün gelinen noktadan memnun muyuz? Hayır değiliz. Bunu da Avrupa Birliği standartlarında atacağımız adımlarla daha iyi noktaya getirmekte kararlıyız" dedi.

Türkiye’de 2007 seçimleriyle TBMM’de ilk kez kadın temsili oranında rekor kırıldığını ifade eden Bağış, bu oranın daha da yükselmesi gerektiğini ve bu konuda da adımlar atacaklarını bildirdi.

Avrupa Birliği Bakanlığının en yüksek kadın istihdamına sahip kamu kuruluşu olduğunu dile getiren Bağış, çalışanlarının yüzde 58’i, yöneticilerinin yüzde 65’inin kadın olduğunu kaydetti.

Bağış, 12 Haziran seçimlerinden sonra artık Türk siyasetinin farklı bir noktaya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Artık, ‘Kadınsız siyaset, kadınsız demokrasi, kadınsız yönetim, sadece kadınlar için değil, bütün toplum için eksikliktir’ anlayışı Türkiye’de gerçekten hakim. Biz kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın çağ dışı olduğuna, kadına şiddetin insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Ona inanan bir Başbakanla çalışıyoruz. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde de kadını horlayan, küçük gören, kılık kıyafetine göre sınıflara ayıran her türlü anlayışın artık Türkiye’de son bulacağı, her bir bireyin cinsiyetine, inançlarına, tercihlerine bakılmaksızın önemseneceği bir dönemi yaşayacağımız bir platforma kavuşuruz. Bunun için Türkiye’de bütün vatandaşları olduğu gibi kabul eden, seven, sayan bir anayasaya ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede bütün partilerin eşit temsille başlatmış oldukları yeni anayasa çalışma sürecini de çok önemsiyoruz. Bu konuda Avrupa Parlamentosu’nda yaptığınız çalışmalarla Türkiye’nin yeni anayasa sürecinde verdiğiniz destek için de sizlere teşekkür ediyorum."

"Pozitif gündem önemli"

Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonu Heyeti Başkanı Edit Bauer de kendilerinin kadın haklarının yerleştirilmesi ve geliştirilmesi için çalıştıklarına işaret ederek, kadınsız ve sadece toplumun yarısını kapsayacak bir demokrasinin söz konusu olamayacağını kaydetti.

Türkiye’deki kadın hakları konusundaki gelişmeleri, iş gücü piyasası, eğitim, ayrımcılık gibi konuları yakından takip ettiklerini dile getiren Bauer, Bakan Bağış’tan bundan sonra bu konularda nasıl bir gelişme yaşanacağını öğrenmek istediklerini söyledi.

Oluşturulan mevzuatın uygulanması konusundaki çalışmalar hakkında bilgi almak istediklerini de belirten Bauer, sivil toplum kuruluşlarının bazı konularda şikayetleri olduğunu ifade etti. Bauer, anayasa sürecindeki beklentileri de öğrenmek istediklerini kaydetti.

Avrupa Parlamentosu ”Türkiye’de Kadın Hakları” Raportörü Emine Bozkurt, kadının birey olması ve demokrasinin kadınsız olmayacağı konularında Bakan Bağış ile aynı hedefi ifade ettiklerini belirterek, bu konularda işbirliği yapılması gerektiğini, buna hazır olduklarını söyledi.

Türkiye ile AB Komisyonu arasında sürdürülen "pozitif gündem" çalışmalarının çok önemli olduğunu ve bunu desteklediklerini dile getiren Bozkurt, "pozitif gündem"de kadın hakları konusunun üst sıralarda bulunmasını istediklerini kaydetti.

Bozkurt, açık olan fasıllardaki kadın hakları ve eşitlik konusunda da işbirliği yapılabileceğini söyledi.

AP heyeti TBMM’de

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül ve komisyon üyeleri, Avrupa Parlamentosu (AP) Kadın Hakları Cinsiyet Eşitliği Komisyonu heyetiyle bir araya geldi.

Gönül, görüşmede yaptığı konuşmada, AP’den, Türkiye’ye yönelik artan ilgiden ve son dönemde bir çok parlamenter heyeti Türkiye’de görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Avrupa Birliğine üyeliğin, Türkiye için stratejik bir hedef olduğunu vurgulayan Gönül, AB’ye katılımın Türkiye’ye olduğu kadar AB’ye de fayda sağlayacağını söyledi.

Bölgesinde güven ve istikrar unsuru olan Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin, küresel barış ve istikrara, evrensel değerlerin geniş bir coğrafyaya yayılmasına ve kültürler arasında diyaloğun geliştirilmesine de katkıda bulunacağını ifade eden Gönül, ”Türkiye, geliştirdiğini kapsamlı reformlarla AB’ye her alanda daha da yaklaşmıştır” dedi.

Türkiye’nin bu dönemde yeni ve kapsamlı anayasayı kabul etmeyi öngördüğünü, bununla ilgili toplumda görüş birliği olduğunu kaydeden Gönül, yeni anayasayla ilgili çalışmaların sürdüğünü aktardı.

Edit Bauer başkanlığındaki AP heyetiyle yapılan görüşme, daha sonra basına kapalı devam etti.

ha-ber.com