100. YILDÖNÜMÜNDE NASIL BİR CUMHURİYET

ABONE OL
12:35 - 30/10/2022 12:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Cumhuriyet; seçilmiş ya da atanmış ayrımı olmadan, ülkeyi halk adına yönetenlerin, kendilerini, yönetme yetkisini geçici olarak aldıkları halkın üstünde göremeyecekleri, sınırlarını bilmek zorunda oldukları, o sınırı aşmaya hak ve yetkilerinin olmadığını bilmek zorunda oldukları yönetimin adıdır.

Ancak; şurası da bir gerçektir.

Ülkeyi halktan aldıkları yetkiyle halk adına 2002’den bu yana yöneten siyasî erk, ne yazıktır ki; bu sınırları tanımamakta ve o sınırı aşmakta hiçbir sakınca görmemektedir.

Ülkemiz bu siyasî erk tarafından son derece kötü yönetilmektedir.

Yönetilmemek bir yana, ülke bunların ellerinde savrulmaktadır.

Cumhuriyetten yana olanların, egemenliğin kayıtsız ve koşulsuz halkta olduğuna inanların, demokratların en önde gelen görevleri cumhuriyetimizi korumak ve kollamak, bu bilinç ve sorumlulukla bu kötü yönetime karşı ayakta durmak, bu direnişle cumhuriyeti tüm kurum ve kurallarıyla sonsuz değin yaşatmaktır.

Güçlerini ve inançlarını diri tutarak ayakta kalmak, en temel hazinemiz olan bağımsızlık ve cumhuriyeti içine düşürüldüğü bu durumdan çıkarmaktır.

Bunu yapacak gücü olduğuna inanmak, o gücü damarlarında dolaşan bağımsızlık ve cumhuriyete olan sarsılmaz inançtan, o kaynaktan alacağını unutmamaktır.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriyoruz.

Hep birlikte yeni ve büyük bir adım daha atmak zorundayız.

Bu adımları atarak cumhuriyetimizi ilkeleri ve değerleri üzerinde yükselen cumhuriyete yeniden kavuşturacak, demokratik ve güçlü bir devlet olan ülkemizi bu cendereden çıkaracağız.

Bir olmak ve birlikte olmaktır bunun olmazsa olmazı.

Erinç içinde, yoksulluktan ve güçlüklerden kurtulmuş bir toplum olacağız yeniden bu birlik ve beraberlikle.

Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu topraklarda yaşayan yurttaşlarımız yasalar önünde eşit ve özgür yurttaşlar olacaklar bu birlik ve beraberlikte…

Cumhuriyetimizin 99. yıldönümünü yaşarken bu birlik ve beraberlikle yeni bir yolculuk ve umut aşamasındayız.

Türkiye’mizin geleceğini, cumhuriyetimizin ülkemiz ve halkımız için ne denli değerli olduğunu göstereceğiz yedi düvele, cumhuriyete ve onun ilkelerine ve devrimlerine karşı olanlara.

Bir kez daha!

Bu birlik ve beraberlikle.

Biz yapacağız bunu.

Ulusal egemenliği yok sayan, adalete, hak ve hukuka dayalı, katılımcı ve çoğulcu siyaseti ortadan kaldıran bu bir avuç insan sınırlarını tanıyacak bu birlik ve beraberliğimizde.

Çünkü cumhuriyet; halkı halktan aldığı yetkiyle, halk adına, seçilmiş ya da atanmış, yönetenlerin sınırlarını bilmek zorunda oldukları yönetim biçiminin adıdır.

Bu yönetimde hiçbir yönetici kendisini yönettiği ülkenin sahibi sanma hakkına sahip değildir.  Bu aymazlığı gösterildiğinde yurttaş ona sınırlarını anımsatır ve gereğini yapar.

Yapmak zorundadır da…

İçine düşürüldüğümüz bu güçlükleri, ekonomi, siyaset, hak, hukuk ve adalet, eğitim vb her alanda yaşadığımız bu olumsuzlukları nasıl aşacağımızın bilincindeyiz.

Bu bilinç bize sorumluluklar ve görevler de yüklüyor, onu da çok iyi biliyoruz.

Dayatılan bu baskıcı yönetim anlayışından, yasaklardan, yolsuzluklardan, yoksulluktan nasıl kurtulacağımızı çok iyi biliyoruz.

Nasıl mı?

Çok kolay!

Birlikte, beraber, kol kola, omuz omuza, yürek yüreğe…

Cesaretle, neşeyle, bir orman gibi kardeşçe…

Geri adım atmadan, dik durarak ve asla geri dönmeyerek…

Kurtuluş Savaşı’nı da böyle kazandık biz.

Bağımsızlığımızı böyle savunduk ve koruduk.

Savunma ve koruma görevimizi, her durum ve koşulda süründüreceğiz.

Tam bağımsız Türkiye için, cumhuriyetimiz için en başta gelen görevdir bu bize.

„Beraberlik“ ve „Birliktelik“ tir anahtar sözcükler.

Beraber yapacağız, birlikte yapacağız.

Bir yıl sonra, 100. Yıldönümünde cumhuriyetimizi eski gücüne kavuşturacak, hakkın, hukukun ve adaletin gerçek işlevine kavuştuğu bir Türkiye’de yaşamaktır amacımız.

Evet! Biz bunu yaparız! Yapabiliriz!

Beraber ve birlikte yürüyeceğimiz bu yol, yolumuz açık olsun!

Az kaldı!

Ulus olarak biz ne dersek o olacak.

İpek bir halıya benzeyen bu cennet ülkede güneş 29 Ekim 1923’te çok güzel doğmuştu.

Yine öyle olacak.

Cumhuriyetimizin ve kuruluşumuzun 100. Yıldönümünde her şey çok güzel olacak.

İnanıyor ve birlikteliğimize güveniyorum.

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.