24 HAZİRAN TÜRKİYE İÇİN GÜZEL BİR GÜN OLABİLİR

ABONE OL
11:47 - 23/10/2020 11:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

24 HAZİRAN TÜRKİYE İÇİN GÜZEL BİR GÜN OLABİLİR

Gündemin saat başı değiştiği Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri 24 Haziran’da yapılacak.

Bu aslında sürpriz bir gelişme ve erken değil baskın bir seçimdir.

Son seçimlerde de olduğu gibi bu seçime de iktidar partisi ile muhalif partiler MHP hariç eşit şartlarda giremeyecekler.

Yine bu seçimlerde de AKP, Erdoğan için Devletin tüm imkanları için seferber edilecek. Kontrol ettiği medyayla insanlar tek yanlı bilgilendirilecek, her gün algı operasyonları yapılacak, varoşlarda makarna, tencere, kömür dağıtılacak.

Yani seçimleri kazanabilmek için her şey denenecek.

AKP yöneticilerinin haklarında yolsuzluk, rüşvet, Laik Cumhuriyet düşmanı uygulamaları, Anayasal sistemi İslamcı bir cumhuriyete çevirmek isteme ve daha birçok başka nedenlerle iddialar var.

İktidardan düştükleri anda yargılanmak istemedikleri için seçimleri asla kaybetmek, iktidardan düşmek istemiyorlar.

24 Haziran seçimleri tüm bu olumsuz koşullara rağmen Türkiye’nin demokrasi güçleri için büyük bir fırsattır.

Seküler-laik düşünceli, evrensel insan haklarını savunan sağcı, solcu fark etmez, çağdaş insanlar bu fırsatı kaçırmamalılar. Çünkü halkın büyük bir kesimi tüm sosyal sınıflar, gruplar gidişattan, uygulamalardan hiç memnun değil ve baskılardan bıkmış, bezmiş durumda adeta burnundan soluyor.

Ortak bir mücadele ile kararlı biçimde ümitsizliğe kapılmadan inançla, sabırla tabanda ve tepede oluşturulacak birlikteliklerle seçimlerden pekâlâ sürpriz sonuçlar ortaya çıkabilir, çıkması da gerekiyor.

Türkiye’deki siyaseti, devlet yönetme stilini insan hakları, fikir beyan etme, medya özgürlüğü, üniversite gençliği, çalışanlar açısından buradakilerle kıyasladığımız zaman tüylerimiz diken diken olup sadece başımızı sallayıp üzülüyoruz.

Hukuk gibi temel kurumların hali ortada müthiş baskı altındalar. Adalet dağıtamayan bir hukuk sistemi devrede.

Sosyal, yazılı ya da görüntülü medyadaki hakaret içermeyen, görüş belirten paylaşımdan dolayı insanlar nasıl hapse atılır?

Başta HDP Eş başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş olmak üzere suçsuz birçok siyasetçi, gazeteci, aydın, sanatçı hapislerde çürüyorlar. Çocuklara tecavüz edenler, İşid militanları elleri kollarını sallayarak dışarda gezerken hem de.
Ülkede müthiş bir yoksullaşma var. Tarım, hayvancılık bitmiş. Bir kilo et 50-60 Lira. Ekonomide alarm zilleri çalıyor. Yoksul ile varlıklılar arasındaki gelir dağılımındaki uçurumu yazmaya gerek yok artık herkes biliyor.

İyi eğitimli, insan gibi yaşamak, insan muamelesi görmek isteyenler artık Türkiye’den kaçıyorlar.

Şu an çok iyi, lüks yaşayan, ihale alan, ülkenin kaymağını yiyen bir avuç AKP li siyasetçi, bürokrat ve işveren çevreleri.

Muhalif olanlara yaşam şansı yok, onlar fikir belirtemiyorlar, yanlış giden hükümet politikalarını eleştiremiyor, ihale alamıyorlar, hep dışlanıyorlar, itibarsızlaştırıyorlar.
Muhalif medya keza yine öyle. Ya çoğu (IMC TV, TV 10, Hayat TV, YOL TV) kapatıldı illegal biçimde mallarına el kondu ya da ayakta kalıp direnenler, onur mücadelesi veren Kanallar, Siteler, Gazeteler müthiş reklam ambargosu ablukası altındalar.  Tele 1 TV gibi gerçekleri haykıran bir kanala firmalar Reklam vermekten korkuyorlar.

Bunun adı demokrasi olamaz. AKP müthiş yıpranmış durumda. Bakmayın siz yalaka medyanın haberlerine. Realite, gerçekler çok iç yakıcı, çok farklı.

AKP sayesinde ülkede kutuplaşmada had safhada, ülke ruhen ikiye bölünmüş bir durumda.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen karamsarlık bir şey getirmez çalışmak, koşturmak, inanılmaz bir eforla çalışmak lazım.

Türkiye insanı tam her şey bitti dendiği anda tarihte mucizeler yaratabilmiş, sürprizler yapmış halk kitlelerinden oluşuyor. 24 Haziran seçimleri çok şeye gebe ve sürprizler çıkabilir. …

Türkiye’nin AKP Hükümeti yüzünden yurtdışındaki itibarı yerlerde sürünüyor. Ticari kazançları olmasa Batıda kimse Türkiye’nin yüzüne bakmayacak.

Almanya’da biliyorsunuz seçim bölgesi. Erdoğan’ın seçim çalışması için buraya yeniden gelmesi Almanları endişelendiriyor. Almanya ile bu yüzden ilişkiler yeniden bozulabilir.
Tüm siyasi partilerden bu konuda yapılan somut negatif açıklamalar var.

Web.de adlı Internet sayfası-arama motorunun bu konuda yaptığı bir ankette katılımcıların yüzde 93 ü Erdoğan’ı burada seçim çalışmalarında görmek istemiyormuş.
Almanya’yla ilişkiler bozulmamalı tam tersi ilişkiler düzelmeli çünkü Ankara’dan yapılan her negatif açıklama, Almanlara hakaretler, suçlamalar burada sokağa yansıyor vatandaşlarımıza dezavantaj getiriyor, onların dışlanmasını, ayrımcılığa uğramalarını artırıyor.

O güzel coğrafya daha güzel, demokrat yönetimleri iktidarı hak ediyor. Seçimler sonrası olası bir iktidar değişimi hem yorgun, yıpranmış AKP hem de ülke için çok iyi olacak.
Tam Demokratik, Laik ve Sosyal bir Türkiye için her demokrat, yurtsever insanımız Türkiye’de ve burada yani Almanya’da, Avrupa’da bu konuda bir şeyler yapmalıdır.

Sadece İnternetten sosyal medyada klavye mühendisliği yetmez, alanlara inmek, ailelere gitmek, derneklerde insanları mobilize etmek, Tele 1 TV mizi desteklememiz gerekiyor.
Coğrafya kader olmamalı. Türkiye’deki olası bir hükümet değişimi ve rahatlamanın Ortadoğu’ya, Balkanlar ve Avrupa’ya inanılmaz pozitif yansımaları olacaktır.

Ortadoğu’da kanın durması için Ankara’da mezhepçi bir dış politikası olmayan, o coğrafyada abi rolü üstlenen, adil, güvenilir bir hükümete ihtiyaç var hem de acilen.
Türkiye halkları 24 Haziran’da ortak vatan için birleşik güçleriyle ‘‘Limondan Limonata yapmak ‘‘zorundadır. Zor ama başarılabilecek bir durum var. Emeksiz yemek yok!

Ülkenin beyin ve yetişmiş insan gücü, tüm eksikliklerine rağmen cumhuriyetin birikimleri buna müsaittir yeter ki doğru bir öncülük ve ortak çalışmalarla kitleler harekete geçirilsin.

Aşk ile

Mehmet Tanlı

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.