18 MART…

ABONE OL
11:19 - 17/03/2022 11:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Çanakkale savaşları ve sonunda elde edilen başarı, Türk halkını oluşturan tüm bireyler için aradan yüz yıllar da geçse ders alınacak bir dönüm noktasıdır.

Yine oradaki başarıyı koruyamayan, binlerce şehit verilerek “Çanakkale Geçilmez” dedirten düşman donanmasının İstanbul’da toplarını saraya çevirerek demirlemesi ve her hangi bir direnişle karşılaşmadan dün yenildikleri yerden muzaffer bir eda ile geçmesine izin verenler için de bir tarih ayıbıdır.

Basiretli olmak, gayretli olmak, Anadolu topraklarındaki halkla bütünleşerek yaşanacak bir vatan oluşturmak bu milletin pek çok alt kimliğe ait bireyleri tarafından başarılmış önemli bir iştir.

18 Mart kutlanacak değil, ağıtlar yakılacak, dualar edilecek, adım attığınız her karış toprağı bir mefkûreye inanmış insanların kanı ile sulanmış, tarih ile bütünleşmiş, milletlerin hafızasına kazınmış, gelenlerin huşu içinde saygı duruşu ile gezdikleri Çanakkale’nin savaş alanları ile bitişik adıdır.

Bunun kıymetini anlayamayan, kimliğini kaybetmiş, ortalıkta serseri mayın gibi dolaşan insan müsveddelerine bunun önemini kavratamazsınız.  Ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar her yörede bir kahramanlık destanı, bir kurtuluş öyküsü, göğsünü vatanı için kurşunlara hedef kılmış; yârinden, anasından, çocuğundan vaz geçmiş şehitlik şerbetini içmiş, gazi olmuş öykülerle karşılaşırsınız.

“Su uyur, düşman uyumaz…” sözü tam anlamı ile Anadolu topraklarında ki halklar için söylenmiştir. Bu topraklarda sadece komşu devletlerin değil; Amerika’dan Avusturalya ya kadar pek çok ülkenin gözü vardır. Çünkü bu topraklar verimli, zengin bitki çeşitliliği, yer altındaki madenleri, çıkarılmalı bekleyen tarihi eserleri, kozmopolit kültür yapısı, güneşi, denizi, sahili, insani dokusu ile Asya ve Avrupa arasında önemli bir geçiş noktasıdır.

Maalesef, işgal güçleri dün silahla başaramadıklarını bugün devletin Millîliğini, bağımsızlığın önemli bir göstergesi olan Ekonomi’ de Millîliği, eğitimde Millîliği, Savunmada Millîliği, dış politikada Milli duruşu, sermayede Millîliği, toprak bütünlüğünde Millîliği yok etmek için seferber olmuşlardır.

Aydın bir kesim yıllardır bu konulardaki haykırışlarını ve itirazlarını dile getirdiği için öncelikle itibarlarını, sonra varsa ticaretlerini, ardından haksız suçlamalar ile özgürlüklerini, bu  da yeterli olmadığında hayatlarını kaybetmişlerdir.

***

18 Mart sadece ulusal bir direniş destanı değildir. Ayrıca Milli bir bilinç patlamasının oluştuğu, bugün Japonya da; Hiroşima ve Nagazaki neyse, Çanakkale’de ayni değerdedir.  O muazzam şehitliği ve savaş bölgelerini gezmeyen, iki kurşunun havada nasıl çarpıştığını, modern silahlara karşı iman gücünün nasıl başarılı olduğunu, Mustafa Kemal’in nasıl Atatürk olduğunu anlayamazlar.

Bugün Türkiye’de doğmuş, büyümüş her kesimden Türk çocuğunun o aziz hatıraların  korunduğu toprakları görmesi, kendisinin bugün yaşadığı günler için atalarına dua etmesi ve bu vatanın kıymetini kavraması gerekir.

Aksi takdirde, elleri cep telefonunda, gözleri bilgisayar oyunlarında, aklı flörtlerde ve hoşça vakit geçirmekte olan bir gençlik bizim geleceğimiz olmayacak, sonumuz olacaktır. Her geçen gün yozlaşan bir Milli Eğitim Politikası ile yetişen çocuk ve gençlerin kaybolan Milli Kültürü, Milli tarih bilincini yeniden kazanması, Türk ulusunun geçmişte çektiklerini anlaması ve geleceği kurarken dostu düşmanı birbirinden ayırması gerekir.

Yoksa, Ege ve Akdeniz kıyıları İngilizler, Almanlar ve Hollandalılar tarafından, Güney Anadolu’nun verimli topraklarının İsrailli işbirlikçilerce, Torosların eteklerinin Fransızlarca para ile satın alınarak elden çıktığı, Amerikan üslerinin çantada keklik gibi gördüğü ülkenin dört bir tarafından savunma vaadi üsler kurdurduğu bu topraklar bir süre sonra bizim olmayacak.

Her konuda Milli olmamız, Millet olmamız, Milli bir duruş sergilememiz, konuşurken, gezerken, bile bile cahil bırakılmış, aydınlatılmamış geniş halk kitlelerine bu gerçeği haykırmamız, Çanakkale’de olduğu gibi “Milli bir Bilinç” oluşturmamız gerekiyor.

Yoksa, bu vatan uğrunda şehit olanların vebali boynumuzun borcu olacaktır.

Milli bilinç lütfen, Milli bilinç… Türk Milletinin Milli şuurunu unutmadan…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.