12 EYLÜL VE DİN

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Çağdaş, ilerici olmak isteyen toplumun temel ilkelerinden birisi, ödünsüz laikliktir. Din toplumu olduğunuz zaman, laiklik ortadan kalkar ve Türk toplumu da geriye gidişle din toplumuna dönüştürüldü laiklik ortadan kalktı. Laikliğin olmadığı yerde, demokrasiden bahsetmek, akılla alay etmektir. Aydınlanmanın temeli laiklik ilkesine dayanır.  Aydınlanmamızın yakın tarihine baktığımızda, laikliğe en büyük darbenin 12 Eylül’de indirildiğini söylemek, en doğru tespit olsa gerek.

 

Geriye gidişe neden olan 12 Eylül’e varış süreci taa 1950’lerden hatta 1940’lardan gelir.

 

Eğitim sisteminde İmam Hatip’lerle başlayan yozlaşmaya rağmen 1961 Anayasası’nın sağladığı özgürlükler sayesinde gelişen sosyal uyanış gericileri korkutmaya başladı; muhtıralar, aydın katliamları birbirini izledi.

 

Bugünkü yaşadığımız siyasal çıkmazların, toplumsal çöküşün içinde kıvrandıkça, 12 Eylül darbesinin ne derece iflah olmaz yaralara yol açtığını, aradan nerdeyse yarım asır geçmesine rağmen, yarattığı büyük tahribatın henüz onarılmaya bile başlanamaması, hatta gittikçe derinleşen toplumsal yıkıma sebebiyet verdiğini görüyoruz.

 

Faşist Kenan Evren istediği kadar ‚bir sağdan bir soldan ‘demiş olsun, diğer darbeler ve muhtıralar gibi 12 Eylül darbeside aydınlanmaya ve Kemalist devrimlere indirildi.

 

12 Eylül’ün hemen ertesinde ekonomik bağımlılık getiren kapitalist açılım, siyasal islama açılan kapı, eğitimde şeriatlaşma ve imamlara sağlanan şeriatçı örgüt destekleri, kısaca din toplumuna dönüşüm projesi hayata geçti; engel görülen Uğur Mumcu, A.Taner Kışlalı, Turan Dursun, Bahriye Üçok gibi önemli Kemalist aydınlar ortadan kaldırıldı.

 

AKP iktidara getirildi. AKP dinci bir parti olarak kuruldu, bugünde dinci bir partidir, laikliğe karşıdır. Bugünlerde içinden doğacak parti ya da partilerde dinci partiler olacak ve laikliğe karşı olacaklar.

 

İçinde bulunduğumuz süreçte ve AKP’nin yaklaşık 20 yıllık iktidarında topluma getirdiği gerici düzene bakınca sağcı bir partinin laik ve demokratik söylemini beklemek saflık olur. (Zaten söyleseler de yalan söylerler.). Buna karşılık laikliği ve demokrasiyi savunacak ciddi bir muhalefet örgüt-parti olması gerekmez mi?

 

Var mı?

 

Muhalefet laikliği unutmuş, dini siyasette tutma görevini üstlenmiş görünüyor; İdare-i Maslahatçılar…

 

Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, ekonomik- siyasal intiharlar gibi toplumu yok eden olgular kendiliğinden ortaya çıkmadı, gökten de inmedi; 12 Eylül ile topluma indirilen darbe ile getirilen şeriat aşmanın ürünü; çaresi de gökten inmeyecek, dinsel argümanlarla ya da dikta yasalarla da ortadan kaldıramayacaksınız; bunu sizde biliyorsunuz…

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.