Bestesi hakkında tek laf edersem, büyük hadsizlik olur. Çünkü yeterli müzik bilgisine sahip değilim. Güfteyi ise, çok sesli icra edilişinden dolayı olsa gerek, tam olarak anlayamadım ama 100 yıl marşını beğenemedim ben.
Son yıllarda sıkça dile getirilen uçuyoruz sözcüğü gerçek anlamını bulmuş olsa, Türkiye hak ettiği görkeme kavuşmuş olsa, sayılı ülkeler arasında yer alsa, marşın da o oranda görkemli olması gerekirdi. Bu sanki seçim öncesi marşı olmuş gibi…
Yıllar öncesinde, 100. yıl marşını yazmayı çok arzu etmiştim. Kafamda pek çok seçenek vardı ama 100. yıla ulaştığımızda, arzuladığımız düzeye geleceğimizi ümit ediyordum, böylesi bir durum aklımın ucundan geçmiyordu. Ülkemi ve halkımı çok farklı, çok mutlu, çok gelişmiş, çok üst düzeyde tahayyül ediyordum. Olmadı ne yazık ki. Bırakın istediğimiz düzeye ulaşmayı, fersah fersah geriledik, hatta hiçbir varlığımız, değerimiz kalmadı. Kültürel değerlerimiz, ahlâkımız, dilimiz, eğitimimiz, sağlık koşullarımız, dinimiz yer ile yeksan… Birbirimizi saygı ve sevgiyle kucaklamak yerine, ilk fırsatta bir kaşık suda boğacak raddeye geldik… Getirildik daha doğrusu.
Şayet düşlediğim marşı yazsaydım, günümüze hiç uymayacaktı…
Dilerim İkinci yüz yılda ülkemiz layık olduğu güzellikteki düzeye ulaşır, marşımız da düşlerime uygun olur.
Ben yazamam tabii, o kadar yaşamak mümkün değil ama dilerim torunlarımıza güzel bir ülke bırakabilmiş oluruz. İçlerinden biri de o güzelliğe yakışırlıkta bir güfte yazar, bir diğeri de besteler ya da ikisini de aynı kişi yapar…
Yeter ki o güzelliğe, o düzeye ulaşabilip daha da ilerilere taşıyabilsinler.
ALMANYA
12 dakika önceALMANYA
14 dakika önceALMANYA
39 dakika önceALMANYA
1 saat önceALMANYA
2 saat önceEKONOMİ
3 saat önceGÜNCEL
3 saat önce